Meme kanseri başta olmak üzere, belirli kanser türlerinde, tümörün lenf bezlerine yayılıp yayılmadığını anlamak ve gerekirse bu bölgedeki kanserli dokuyu temizlemek amacıyla yapılan bir cerrahi işlem vardır: Aksiller Lenf Nodu Diseksiyonu (ALND). Bu işlem, koltuk altı (aksilla) bölgesinde bulunan lenf düğümlerinin (lenf nodları) belirli seviyelere kadar çıkarılmasını içerir. Pek çok kişi için oldukça teknik, karmaşık ve kaygı uyandırıcı bir konu gibi görünse de aslında vücudun savunma sistemindeki önemli bir detaya dair yapılan bir işlemden bahsedilir.

TanımAksiller lenf nodu diseksiyonu (ALND), meme kanseri veya diğer malignitelerde koltuk altındaki (aksilla) lenf düğümlerinin cerrahi olarak çıkarılması işlemidir. Genellikle kanserin lenf nodlarına yayılıp yayılmadığını belirlemek ve hastalığın kontrolünü sağlamak amacıyla yapılır.
EndikasyonlarMeme kanserinde lenf nodu tutulumu tespit edilmesi, koltuk altı lenf nodlarında metastaz şüphesi, bazı melanom vakalarında lenf nodu yayılımını değerlendirme amacı.
Nasıl Yapılır?1. Genel anestezi altında hasta ameliyata alınır.

2. Koltuk altı bölgesinden bir kesi açılarak aksiller lenf nodları çıkarılır.

3. Alınan lenf düğümleri patolojik incelemeye gönderilir.

4. Kanser yayılımı değerlendirilir ve gerekirse ek tedaviler planlanır.

AvantajlarıKanser yayılımının belirlenmesi, hastalığın evrelendirilmesi ve tedavi planının oluşturulması için önemli bir işlemdir.
Olası KomplikasyonlarLenfödem (kol şişliği): Lenf sıvısının drenajının bozulması sonucu oluşabilir.

Kol hareket kısıtlılığı: Sinir hasarı veya ameliyat sonrası sertleşme nedeniyle gelişebilir.

Enfeksiyon ve yara iyileşme problemleri.

Kol zayıflığı veya uyuşukluk: Sinir hasarına bağlı olabilir.

İyileşme Süreciİlk birkaç hafta kol hareketleri sınırlı olabilir. Fizik tedavi önerilebilir. Lenfödem riskine karşı önlemler alınmalıdır. Hastaların çoğu 4-6 hafta içinde günlük aktivitelerine dönebilir.
Alternatif YöntemlerSentinel Lenf Nodu Biyopsisi (SLNB): Daha az invaziv bir yöntemdir ve erken evre meme kanserlerinde tercih edilir. Tüm lenf nodlarını almak yerine sadece tümörle ilişkili ilk lenf düğümleri çıkarılır.

Aksiller Lenf Nodu Diseksiyonu Nedir?

Öncelikle, “aksilla” dediğimiz koltuk altı bölgesi neden bu kadar önemli? Vücudumuzun savunma hattını büyük ölçüde lenf sistemi oluşturur. Lenf sistemi, kana benzer ancak içinde daha fazla savunma hücresi barındıran bir sıvı (lenf) ve bunu taşıyan damar ağından oluşur. Lenf düğümleri ise bu ağın “kontrol noktaları” gibidir. Koltuk altımızda bulunan bu lenf düğümleri, özellikle meme bölgesinden gelen lenf sıvısının süzüldüğü ve denetlendiği ana merkezlerden biridir.

Bir benzetmeyle anlatmak gerekirse, lenf düğümleri şehrin çeşitli noktalarında kurulmuş güvenlik kameraları veya kontrol noktaları gibidir. Kanser gibi “istenmeyen misafirler” bu kameralara yakalandığında, ilgili bölgeye alarma geçilir, savunma hücreleri devreye girer. İşte meme kanseri başta olmak üzere, tümörler bu lenf düğümlerine sıçradığında (metastaz yaptığında) kanserin yayılma olasılığı artar. Bazen bu durumun teyidi ya da tümörü tamamen temizleyebilmek amacıyla, lenf düğümlerinin çıkarılması gerekebilir. Aksiller lenf nodu diseksiyonu kısaca bu işlemdir.

Eskiden, neredeyse her meme kanseri vakasında geniş kapsamlı bir ALND yapılırdı. Ancak tıp bilimi ilerledikçe ve daha az invaziv yöntemler (örneğin sentinel lenf nodu biyopsisi) yaygınlaştıkça, ALND her hasta için standart değil, seçili durumlarda uygulanan bir yöntem hâline geldi. Yine de bazen vazgeçilmez bir tedavi ve tanı aracı olmaya devam ediyor.

Neden Aksiller Lenf Nodu Diseksiyonuna İhtiyaç Duyulur?

Lenf düğümlerinin durumu hastalığın “sahnede ne kadar ilerlediğini” gösteren önemli bir belirteçtir. Meme kanseri örneğinden hareket edersek, kanserin koltuk altına yayılıp yayılmadığını anlamak, o hastalığın ilerleme düzeyini (evresini) belirleme açısından son derece kritiktir.

  • Kanserin Yayılma Derecesini Anlamak (Evreleme): Tümör sadece memede mi sınırlı kalmış, yoksa koltuk altı lenf düğümlerine ya da daha ötesine yayılmış mı? Bu sorunun cevabı, hastanın göreceği ek tedavileri (kemoterapi, radyoterapi, hormon tedavisi vb.) belirler.
  • Hastalığın Kontrolünü Sağlamak (Yerel Kontrol): Meme kanseri lenf düğümlerinde tespit edilmişse, bu düğümleri olduğu gibi çıkarmak çoğu zaman nüks (tekrar etme) riskini azaltabilir.
  • Sentinel Lenf Nodu Biyopsisinin Yetersiz Kaldığı Durumlar: Günümüzde sentinel lenf nodu biyopsisi, lenf düğümlerinin durumunu anlamak için daha az invaziv bir yöntem olarak sıklıkla tercih edilir. Ancak bazen bu yöntem teknik olarak başarısız olabilir veya birden fazla lenf düğümü tutulumu gibi durumlar saptanırsa, ALND kaçınılmaz hâle gelebilir.
  • Daha İleri Aşama/İleri Evre Meme Kanseri: İnflamatuar (iltihaplı) meme kanseri veya daha büyük boyutlu tümör varlığı durumunda, lenf düğümlerinin kapsamlı temizliği gerekebilir.

Bu müdahale, kimi hastalarda “rahatsız edici” ya da “agresif” gibi görünebilir ancak hastalığın kapsamlı kontrolü ve doğru tedavi planı için kilit rol oynar. Tıpkı bir yangını söndürürken sadece alevlerin görüldüğü odaya müdahale etmekle kalmayıp, bitişik odanın da kontrol edilmesine benzetebiliriz. Çünkü alevler gözden kaçan bir noktadan tekrar yayılabilir.

Aksiller Lenf Nodu Diseksiyonu Nasıl Uygulanır?

Bu cerrahinin temel ilkeleri, koltuk altı bölgesinin (aksilla) farklı katmanlarında bulunan lenf düğümlerinin çıkarılmasını içerir. Aksilla, göğüs duvarımızın alt tarafında, kolumuzun gövdeyle birleştiği bölgede yer alır. Cerrahlar, çoğunlukla Seviye I (pektoralis minör kasının alt tarafı) ve Seviye II (pektoralis minör kasının arkasında kalan kısım) lenf düğümlerini çıkarırlar. Daha ileri vakalarda veya aşırı yayılım şüphesinde Seviye III (pektoralis minör kasının üst kısmı) da dâhil olabilir.

  • Anestezi ve Hazırlık: Hasta, genel anestezi altına alınır. Bu sayede ağrı veya başka rahatsızlık duyulmaz.
  • Cerrahi Kesi (İnsizyon): Koltuk altına doğru bir kesi yapılır. Cerrah, mümkün olduğunca estetik çizgilere uygun bir kesi seçer. Amaç hem iyi bir cerrahi görüş sağlamak hem de fazla iz bırakmamaktır.
  • Lenf Düğümlerinin Bulunması ve Çıkarılması: Cerrah, önce o bölgedeki damarlar, sinirler ve kas yapıları gibi hayati dokuları koruyarak lenf düğümlerini bulur. Daha sonra kapsadığı seviyelere göre lenf düğümleri çıkarılır.
  • Damar ve Sinir Korunması: Koltuk altı bölgesinde “uzun torasik sinir” ve “torakodorsal sinir” gibi önemli sinirler vardır. Bu sinirler omuz, sırt kasları gibi yerleri besler. Bu sinirlere zarar vermemek ameliyatın kritik bir parçasıdır. Aksi hâlde kolda ve omuzda hareket kaybına veya sırtta kas zayıflamasına neden olunabilir.
  • Kanama Kontrolü ve Dren Yerleştirme: Kanama kaynakları yakından takip edilir. Genelde bölgeye bir ya da iki dren (içeride birikebilecek fazla sıvıyı dışarı almak için kullanılan hortum sistemi) yerleştirilir. Bu drenler, ameliyat sonrası bölgede sıvı birikimini ve dolayısıyla şişlik, ağrı ya da enfeksiyon riskini azaltır.
  • Kapanış (Dikişler) ve Bandaj: İşlem tamamlandığında kesi yeri dikilir, steril bandajla kapatılır. Drenlerin nasıl bakılacağıyla ilgili hasta bilgilendirilir.

Kısacası ameliyat “uğraştırıcı” gibi görünür; ama ana tema, kanserin kontrolü için lenf düğümlerini temizlerken mümkün olduğunca fonksiyonel dokuları korumaya çalışmaktır. Bu ustalık gerektiren bir cerrahi yaklaşımdır.

Ameliyat Öncesi Hazırlık Nasıl Yapılmalıdır?

Ameliyata hazırlanma süreci çoğu zaman gözden kaçırılır veya hafife alınır. Ancak iyi bir hazırlık, iyileşme sürecine büyük katkı sağlar.

  • Kan Tetkikleri ve Görüntüleme: Hekimler, kandaki değerleri (örneğin kan sayımı, böbrek ve karaciğer fonksiyonları) inceler, ek olarak bazen meme ve koltuk altı bölgesinin son durumu için görüntülemeler (ultrason, MR, PET/BT) isteyebilir.
  • Sigara ve Alkol Kullanımı: Ameliyat öncesi dönemde sigarayı bırakmak veya en aza indirmek, yara iyileşmesini ciddi oranda iyileştirir. Alkol tüketimi de mümkün olduğunca kısıtlanmalıdır.
  • İlaç Düzenlemeleri: Kan sulandırıcı ilaçlar (örneğin aspirin, klopidogrel gibi) ameliyattan belirli bir süre önce kesilebilir ya da başka bir ilaçla değiştirilebilir. Bu süreç hekim tarafından titizlikle yönetilir.
  • Beslenme: Dengeli ve protein ağırlıklı bir diyet, vücudun ameliyata ve sonrasındaki iyileşme evresine daha dirençli girmesini sağlar.
  • Moral ve Psikolojik Destek: Özellikle kanser cerrahisi gibi yüksek kaygı yaratabilecek durumlarda, psikolojik destek büyük önem taşır. Hastanın ameliyat hakkında doğru bilgiler alması, korkularını ve endişelerini paylaşması iyileşme sürecini kolaylaştırır.

Bir binayı tadilata sokmadan önce nasıl ön hazırlık yapılıyorsa (gerekli malzemelerin tedarik edilmesi, planlama, güvenlik tedbirleri), ameliyat öncesinde de vücut bu büyük müdahaleye hazırlanmalıdır.

Aksiller Lenf Nodu Diseksiyonu Sonrası Süreç Nasıldır?

Ameliyattan çıktıktan sonra belli bir süre hastanede kalmak gerekebilir. Bu süre hastanın genel durumuna, ameliyatın kapsamına ve ek tedavilere göre değişebilir. Hastanede kalış süresi genellikle 1-2 gün iken, daha geniş kapsamlı müdahalelerde bu süre uzayabilir.

İlk Saatler ve Günler:

  • Ameliyat bölgesinde hafif ağrı veya sızı normaldir. Buna yönelik ağrı kesiciler reçete edilir.
  • Dren(sıvı toplama hortumu) genellikle bir süre kalır. Drenlerden gelen sıvı miktarına bakılarak ne zaman çıkarılacağına karar verilir.
  • Hastanede yatış sırasında hemşirelik ekibi, kesinin temizliği ve pansumanı konusunda destek verir.

Fiziksel Aktivite ve Egzersizler:

  • Uzun süre hareketsiz kalmak, kol ve omuz hareketlerini kısıtlar. Bu nedenle mümkün olan en kısa sürede —ama doktorun onayıyla— kol ve omuz egzersizleri başlar.
  • Hafif düzeyde kol hareketleri, lenf akışını da destekler ve lenfödem riskini azaltır.

Yara Bakımı ve Kesi Bölgesi Temizliği:

  • Doktorun veya hemşirenin belirlediği şekilde pansumanlar yapılır.
  • Genelde ameliyat sonrası bir hafta ila on gün içinde dikişler ya kendiliğinden eriyip kaybolur ya da doktor tarafından alınır.

Ağrı ve Rahatsızlık Yönetimi:

  • Önerilen ağrı kesiciler düzenli alınmalıdır.
  • Ani ya da dayanılmaz ağrılar olursa mutlaka hekime haber verilmelidir.

Duygusal Destek ve Tedavi Planı:

  • Ameliyattan sonraki haftalarda onkologla veya cerrahla tekrar görüşmeler olur. Bu görüşmelerde patoloji raporu sonuçları değerlendirilir.
  • Gerekirse kemoterapi, radyoterapi veya diğer tedaviler için planlama yapılır.
  • Sürecin zorluğu göz önüne alındığında, aile ve sosyal çevrenin desteği önemlidir.

Her hastanın deneyimi farklı olabilir. Bazıları daha hızlı toparlanabilirken, bazılarının biraz daha zamana ihtiyacı olur. Tıpkı bir sporcunun geçirdiği sakatlık sonrası rehabilitasyon sürecinde olduğu gibi, sabırlı ve düzenli olmak gerekir.

Aksiller Lenf Nodu Diseksiyonunun Olası Yan Etkileri ve Riskleri Nelerdir?

Her ameliyatta olduğu gibi, ALND de bazı riskleri beraberinde getirir. Bunlar herkes için geçerli olmasa da bu ihtimaller hakkında bilgi sahibi olmak önemlidir.

Lenfödem (Lymphedema):

  • Lenf düğümlerinin alınması sonucu, lenf sıvısının koldan dönüşü kısmen engellenebilir ve kollarda şişme meydana gelebilir.
  • Önlemler alındığında bu risk azalır, ancak tamamen sıfırlanmaz.
  • Erken dönemde kolun hafif egzersizlerle hareket ettirilmesi, uzun vadede lenfödemi önleyici esas yöntemlerden biridir.

Yara Yeri Enfeksiyonu:

  • Her cerrahide olduğu gibi bu ameliyatta da ameliyat bölgesinde enfeksiyon gelişebilir.
  • Ateş, kızarıklık, akıntı, ağrı artışı gibi belirtilerde mutlaka doktora başvurulmalıdır.

Sinir Hasarı ve Uyuşukluk:

  • Koltuk altı bölgesinde önemli sinirler bulunur. Her ne kadar cerrah bu sinirleri korumaya çalışsa da bazen geçici ya da kalıcı hissizlik veya uyuşukluk yaşanabilir.
  • Uzun torasik sinir veya interkostobrakial sinir hasarı durumunda, kolda veya omuzda belirli alanlarda his kaybı ortaya çıkabilir.

Omuz Hareketlerinde Kısıtlılık veya Ağrı:

  • Ameliyat sonrası dönemde, omuz hareket açıklığı azalabilir. Düzenli egzersiz ve fizik tedavi ile büyük oranda iyileşme sağlanır.

Seroma (Sıvı Birikimi):

  • Cilt altında sıvı birikmesi oldukça yaygındır. Drain yardımıyla bu sıvı dışarı alınır; bazen de bir süre sonra tekrar birikebilir ve yeniden aspire etmek (iğneyle çekmek) gerekebilir.

Bu komplikasyonlar göz önüne alındığında, ALND kararı her zaman hasta özelinde değerlendirilir. Gerek cerrah gerek onkolog, hastanın bu ameliyatın fayda ve risk profilini anlayabileceği şekilde bilgilendirme yapar.

Günlük Yaşama ve Eski Rutine Dönüş Nasıl Olur?

Aksiller lenf nodu diseksiyonu, özellikle bir kanser tedavisinin parçası olduğundan, kişinin günlük yaşantısında çeşitli değişiklikler yaratabilir. Yine de pek çok kişi bu süreçleri atlatıp işine, evine ve sosyal hayatına geri dönebilir.

Fiziksel Etkinlikler:

  • İlk 4-6 hafta ağır kaldırmaktan ve zorlayıcı hareketlerden kaçınmak gerekebilir.
  • Düzenli yürüyüşler, hafif kol ve omuz egzersizleri, lenf dolaşımını artırarak şişlik riskini azaltır.

El ve Kol Bakımı:

  • Ameliyat olan taraftaki kolun cilt bakımı önemlidir. Kesikler, yanıklar, hatta sivrisinek ısırıkları bile dikkatle gözetilmelidir. Cilt bütünlüğünün bozulması, lenfödem gelişme riskini artırır.
  • Sıcak su, sauna gibi aşırı sıcak ortamlardan uzak durmak veya sınırlı süreyle maruz kalmak önerilir. Aşırı ısı, lenf sıvısının birikimine katkıda bulunabilir.

Kıyafet Seçimleri:

  • Çok dar veya koltuk altını sıkan giysiler, koltuk altı ve kol bölgesindeki dolaşımı zorlayabilir. Rahat, pamuklu ve hava alan kıyafetler tercih edilmelidir.
  • Bazı hastalar, kolu çok sıkmayan özel lenf ödem kol çorapları veya bandajlar kullanmayı tercih edebilir. Hekim veya fizyoterapistin önerileri doğrultusunda bu ürünlerden yararlanmak mümkündür.

İş Hayatı ve Sosyal Hayat:

  • Masa başı işlere dönüş genellikle birkaç hafta içinde mümkün olur. Ağır işlerde çalışanlar için bu süre uzayabilir veya işyerinde göreceli bir düzenleme yapmak gerekebilir.
  • Spor ve egzersiz rutinine dönüş, doktorun onayına bağlı olmakla birlikte hafif tempoda başlamak ve kademeli olarak artırmak önemlidir.

Psikolojik Boyut:

  • Kanser tedavisi gören biri için fiziksel iyileşme kadar ruhsal iyileşme de önemlidir. Moral destek, sosyal aktiviteler, gerekirse psikolojik yardım almak, hayata uyumu kolaylaştırır.

Tüm bu süreçte “yaşanan zorlukların geçici veya yönetilebilir olduğunu” bilmek büyük bir motivasyon kaynağı olabilir. Her zaman bir plan ve destek mekanizması vardır.

Lenfödem (Lymphedema) Riskini Nasıl Azaltmak Gerekir?

Lenf düğümlerinin alınması sonrasında en sık duyulan endişelerden biri lenfödem gelişme olasılığıdır. Kolun şişmesi, hareket kısıtlılığı, ağrı ve bazen enfeksiyon riski ile ilişkili bu durum hastaların yaşam kalitesini etkileyebilir. Ancak doğru yaklaşımlarla bu riski azaltmak mümkündür.

Kol Egzersizleri ve Fizyoterapi:

  • Ameliyat sonrası dönemde, ilgili kola yönelik hafif egzersizler ve germe hareketleri yapılır.
  • Fizyoterapistler, lenf drenajını destekleyecek özel masaj teknikleri (manuel lenfatik drenaj) önerebilir.

Sağlıklı Kilo Kontrolü:

  • Fazla kilo, lenf dolaşımını zorlaştırabilir. Dengeli beslenme ve düzenli egzersiz, lenf ödem riskini düşürmekte yardımcıdır.

Yaralanmalardan Kaçınma:

  • Ameliyat olan taraftaki kola olası kesik, yanık, böcek ısırığı gibi travmalardan kaçınmak gerekir.
  • Tırnak bakımı yaparken kesici aletleri dikkatli kullanmak; güneş yanığından korunmak için güneş koruyucu sürmek gibi basit önlemler bile önem taşır.

Sıkı Kıyafet ve Takılardan Uzak Durma:

  • Dar takılar, sıkı saat kayışları, kolda lenf sıvısının rahat dolaşmasını engelleyebilir.
  • Rahat, bol kesimli ve pamuklu kıyafetler tercih edilmesi önerilir.

Lenfödem Çorabı veya Bandajları:

  • Gerek görüldüğünde, kolun şişmesini önlemek veya mevcut şişliği azaltmak için özel bandajlar veya kompresyon çorapları kullanılabilir.
  • Bu ürünler mutlaka uzman yönlendirmesiyle kullanılmalıdır.

Bir benzetmeyle anlatmak istersek: Vücuttaki lenf sistemi, şehrin atık su ve yağmur suyu tahliye kanalları gibidir. Bu kanallardan bazıları devre dışı kalırsa, o bölgede “su baskını” riski doğar. Oysa alternatif drenaj yollarını destekleyerek ve ciddi bir sel olmadan önce ufak tefek tıkanıklıkları temizleyerek, büyük sorunların önüne geçilebilir.

Ne Zaman Alternatif Yöntemler Tercih Edilir?

Aksiller lenf nodu diseksiyonu, kanser tedavisi için çok önemli bir rol oynasa da günümüzde her hastaya uygulanan standart bir yöntem olmaktan çıktı. Bazı durumlarda, daha az invaziv yöntemler veya ek tedaviler tercih edilebilir:

Sentinel Lenf Nodu Biyopsisi (SLNB):

  • İlk başvurulacak yöntemlerden biridir. Meme kanseri ameliyatına ek olarak özel bir boya veya radyoaktif madde ile işaretlenen “ilk” lenf düğümü tespit edilir.
  • Bu düğümde kanser yoksa, başka lenf düğümlerine sıçrama olasılığı düşüktür ve ALND yapılmayabilir.
  • SLNB’nin en büyük avantajı, kolun lenf sistemini büyük ölçüde korumasıdır.

Radyoterapi (Işın Tedavisi):

  • Bazı erken evre veya sınırlı lenf nodu tutulumu olan hastalarda, ALND yerine aksiller bölgeye radyoterapi uygulaması da gündeme gelebilir.
  • Hangi yöntemin seçileceği, genellikle cerrah ve radyasyon onkoloğunun birlikte değerlendirdiği çok faktörlü bir karardır.

Neoadjuvan Tedavi (Ameliyat Öncesi Kemoterapi/Hormonoterapi):

  • Büyük ya da agresif tümörlerde, ameliyat öncesi kemoterapi verilip tümör boyutu küçültülebilir. Bu tedaviyle lenf nodu tutulumunda gerileme sağlanırsa, ameliyatta daha küçük bir alana müdahale etmek mümkün olur.
  • Bu sayede ALND yerine yalnızca sentinel biyopsi yapılabilecek duruma gelmek olasıdır.

Takip ve Gözlem:

  • Bazen, minimal lenf nodu tutulumu olan hastalarda, ek cerrahi yerine dikkatli gözlem, düzenli tetkikler ve ek ilaç/radyoterapi seçenekleriyle ilerlemek gündeme gelebilir.

Ameliyat Sonrası Hangi Takipler Yapılmalıdır?

Ameliyat, tedavi sürecinin sadece bir basamağıdır. Meme kanseri ya da başka bir kanser türü için cerrahi müdahale tamamlandıktan sonra, düzenli takipler büyük önem taşır.

Patoloji Sonuçları:

  • Çıkarılan lenf düğümlerinin patolojik incelemesi, kanser hücrelerinin varlığı ve yaygınlığı hakkında net bilgiler verir.
  • Bu sonuç, ek tedavileri (kemoterapi, radyoterapi, hormonoterapi vb.) şekillendirir.

Kontroller ve Tetkikler:

  • Ameliyat sonrası ilk aylarda, 3 ay arayla kontroller yapılır. Sonraki dönemlerde bu sıklık 6 ayda bir veya yılda bire düşebilir.
  • Kan tahlilleri, görüntülemeler (meme ultrasonu, mamografi veya MR gibi) periyodik olarak tekrarlanır.

Fizik Tedavi ve Lenfödem Kontrolleri:

  • Hastanın kolunda veya göğüs duvarında herhangi bir şişlik, renk değişikliği, ağrı veya gerginlik hissetmesi durumunda hemen uzmanla temasa geçmesi önerilir.
  • Gerekirse fizik tedavi programlarına devam edilir.

Beslenme ve Yaşam Tarzı Önerileri:

  • Takip döneminde, sağlıklı bir vücut ağırlığının korunması, düzenli egzersiz, stresten uzak durma gibi öneriler yinelenir.
  • Dengeli beslenme, yeterli uyku ve düzenli kontroller, iyileşme sürecini pekiştirir.

Uzun Vadede Hastaları Neler Bekler?

Her cerrahi işlemin getirdiği bazı izler kalıcı olabilir. Aksiller lenf nodu diseksiyonundan sonra da kalıcı veya uzun süreli etkilerle karşılaşmak olasıdır:

Koltuk Altında Hissizlik veya Duyusal Değişikler:

  • Sinirlerin etkilenmesine bağlı olarak o bölgede hafif bir uyuşukluk, karıncalanma veya his kaybı bazen kalıcı hâle gelebilir.
  • Zamanla azalsa da tamamen geçmeyebilir.

Lenfödem Riskinin Devamlı Takibi:

  • Her şey yolunda olsa bile, ALND yapılan tarafta lenfödem riski tamamıyla ortadan kalkmaz. Bu nedenle kişinin kol sağlığına ömür boyu dikkat etmesi önemlidir.

Kalıcı Skar (Cerrahi İz):

  • Koltuk altı bölgesinde bir cerrahi iz kalacaktır. Her ne kadar zamanla rengi açılıp belirsizleşse de tamamen yok olmaz.
  • Bazı hastalar, bu izi gizlemek adına estetik girişimleri veya belirli kıyafet tercihlerini değerlendirebilir.

Psikolojik Etkiler:

  • Ameliyat ve kanser tedavisi sürecinin ruhsal yansımaları uzun yıllar devam edebilir. Kimi zaman korku, endişe veya travma sonrası stres benzeri tablo ortaya çıkabilir.
  • Psikolojik destek, aile ve arkadaş desteği uzun vadede de önemlidir.

Bu etkilerin tümü mutlaka herkeste görülmez. Bazı kişiler minimal etkilenirken, bazılarında daha ciddi boyutlar alabilir. Ancak tıp dünyası ve destek birimleri (fizyoterapi, psikoterapi, beslenme danışmanlığı vb.) sayesinde bu etkinin yönetilmesi çok daha kolay hale geliyor.

Günlük Hayatta Ufak İpuçları ve Öneriler

Aksiller lenf nodu diseksiyonu sonrasında, hayatın tamamen değişmesi beklenmez. Ancak bazı pratik öneriler uzun vadede konforu ve sağlığı artırabilir:

Kol Çantası Yerine Sırt Çantası:

  • Sürekli olarak ameliyatlı kolunuzu yormak yerine, ağırlığı sırt çantasıyla her iki omuza dağıtmak lenfödem riskini azaltabilir.

Mutfak İşlerinde Eldiven Kullanımı:

  • Bulaşık yıkarken veya bahçe işi gibi ıslak ve kesici alet kullanılan işlerde, kesik veya tahrişi önlemek için eldiven takmak önerilir.

Dinlenme ve Uyku Düzeni:

  • Kaliteli bir uyku, vücudun kendini onarması için gereklidir.
  • Koltuk altına hafif bir yastık desteği koymak, drenajı artırmaya yardımcı olabilir (eğer hâlâ koltuk altı ve kol şişliği riski söz konusuysa).

Isı ve Hijyen Önlemleri:

  • Çok sıcak banyo veya sauna yerine ılık duşu tercih etmek dolaşım açısından daha güvenlidir.
  • Terleme ve tahriş riskini azaltmak için koltuk altını temiz ve kuru tutmak önemlidir.

Egzersiz ve Masaj Rutinleri:

  • Hafif germe egzersizleri, yüzme, yoga gibi lenf akışını destekleyici aktiviteler günlük veya haftalık rutine eklenebilir.
  • Bazen fizyoterapistlerin önerdiği lenf masajlarını evde uygulamak bile ciddi fark yaratır.

Tıpkı araba kullanırken trafik kurallarına uymak gibi, vücudun yeni “trafik düzenine” alışmak için ufak değişiklikler yapılır. Bunlar ilk başta zor görünse de alıştıkça yaşamın bir parçası hâline gelir.

Son Söz

Aksiller lenf nodu diseksiyonu, meme kanseri veya başka kanser türlerinin tedavisinde önemli bir kilometre taşıdır. Cerrahinin kapsamlı olması, “korkutucu” veya “zorlu” bir süreç gibi algılanabilir. Ancak unutulmaması gereken, bu operasyonun çoğu zaman hayat kurtarıcı potansiyele sahip olmasıdır.

Elbette ki her cerrahi işlemin riskleri ve yan etkileri vardır. Lenf düğümlerinin alınması sonucu lenfödem, ağrı, his kaybı gibi komplikasyonlar gerçekleşebilir. Bunların görülme olasılığı, yapılacak düzenli takipler, doğru egzersizler, hasta ve ekip arasındaki iyi iletişim sayesinde önemli ölçüde azaltılabilir. Ayrıca günümüzde, sentinel lenf nodu biyopsisi gibi daha az invaziv yöntemlerin yaygınlaşmasıyla, ALND indikasyonları daha seçici hâle gelmiştir.

Her hastanın kendine özgü bir hikâyesi, kanserin özelliği ve vücut yapısı vardır. Bu nedenle aksiller lenf nodu diseksiyonu kararı, hasta-hekim ortaklığında verilir. Hastanın ameliyata hazırlanması, ameliyatın titizlikle planlanması ve ameliyat sonrası bakım süreçleri, uzun vadede olumlu sonuçların anahtarı olur. Bu operasyonu geçirenler, başlangıçta yaşadıkları zorluklara rağmen, büyük oranda günlük hayatlarına geri dönebilir, aileleriyle ve sevdikleriyle mutlu bir yaşam sürebilir.

Bir cerrahın temel amacı, hastalığı mümkün olduğunca temizlemek ve aynı zamanda hastanın yaşam kalitesini korumaktır. Aksiller lenf nodu diseksiyonu da bu hedefe ulaşmada kritik bir adım olabilir. Doğru bilgi, düzenli takip ve destekleyici yaklaşım ile, bu sürecin üstesinden gelmek hiç de imkânsız değildir. Unutulmamalı ki, insan bedeni inanılmaz bir iyileşme ve uyum sağlama kapasitesine sahiptir. Bu kapasiteyi doğru yönetmek ise hastanın ve ekibinin elindedir.

İstanbul'daki Muayenehane Konumu

WhatsApp Hemen Bilgi Al
Bize Ulaşın!