Fibroadenom Nedir? Ameliyatı Nasıl Yapılır ?
Fibroadenom Nedir? Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Fibroadenomlar, kadınlarda en sık görülen iyi huylu meme tümörüdür. En çok 20 ve 40 yaş grubu aralığında görülürler, fakat yaş ilerledikçe ortaya çıkma ihtimalleri yükselmektedir. Bazen birden fazla olabilirler ve her iki memede de görülebilirler. Fibroadenom belirtileri kesin bir şekilde gözlemlenemez. Bununla birlikte katı ve yuvarlak kitleler, memede ağrı ve kolaylıkla hareket edebilen yumrular gibi bazı işaretlerle ortaya çıkarlar.
Bu kistlere neyin neden olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Tümörlerin büyük bir kısmı ergenlik döneminde ortaya çıkıp menopoz dönemi ile birlikte kaybolduğundan fibroadenom sebepleri düşünüldüğünde akla ilk gelen hormon seviyesindeki değişimler olmaktadır. Tedavisi 15-20 dakika civarı süren bir operasyon ile sağlanabilen bu tümörlerin tekrar etmemesi için fibroadenom ameliyatı yapılırken dikkatli olunması gerekir. Kitlelerin düzgün bir şekilde kesilmesi önemlidir.
İstanbul fibroadenom ameliyatı yapılırken gerekli dikkat ve beceriye sahip pek çok cerrah ve uzmana sahiptir. Ameliyat için rahatlıkla seçilebilecek şehirlerden biridir. Fibroadenom ameliyatı fiyatı da tıpkı ameliyatın uzunluğu ve zorluğu gibi hastanın sağlık durumuna ve operasyonun gerektirdiklerine bağlıdır. Fibroadenom ameliyatı riskleri yukarıda da belirtildiği şekilde tümörün vücutta tekrar etme ihtimalidir. Fibroadenom ameliyatı iyileşme süreci boyunca dikkat edilmesi gereken en önemli husus ise hijyendir. Yarayı enfeksiyondan korumak hayati önem taşır.
Fibroadenom tanısının doğru yapılması ve tedavinin buna göre yönlendirilmesi hastalar için önemlidir. Hastalarının en iyi koşullarda tedavi edilmesi ve süreci iyi yönetimi de hasta yakınları için oldukça değerlidir. Hasta yakınlarının bilgi edinebilmesi için bu makalede fibroadenom belirtileri, evreleri,riskleri; fibroadenom tedavi seçenekleri; fibroadenom ameliyatı türleri, riskleri ve ameliyat sonrası süreç detaylı bir şekilde ele alınmıştır.
Fibroadenomlar katı meme tümörleridir. Spesifik belirtiler vermektedir. Bu tümörler;
Sağlıklı olan kadınlarda meme dokusunda bazen yumru yumru, topaklı yapılar ele gelebilir. Ancak yeni bir kitle ele geliyorsa ve memede başka değişimler mevcutsa mutlaka bir uzmana başvuru yapılmalıdır.
Daha önce kontrol ettirilen meme tümörünün boylarında bir büyüme mevcutsa ve tümör, çevresindeki meme dokusundan ayrılma gösteriyorsa mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır.
Mamografi ve ultrasonda tipik olarak düzgün sınırlı yuvarlak-elips şekilli kitleler şeklinde görülürler. Mamografi ve ultrason bulguları çok belirgin olsa da kesin tanı ancak ultrason eşliğinde yapılan kalın iğne biyopsisi ile konur.
Meme kanseri riskinin düşük olduğu gençlerde (25 yaş altında) kalın iğne biopsisi yapılmayabilir ve sadece takip yeterli olacaktır.
Fibroadenom tümörünün tedavisinde birbirinden farklı birkaç yöntemin kullanılması mümkündür. Vakum yardımlı eksizyon biyopsisi, küçük ebatta memede yer alan fibroadenomlar için uygulanan bir tedavi yöntemi olarak karşımıza çıkar.
Vakum etkisi ile yeterli büyüklükteki doku parçaları iğne içine çekilerek dışarıya atılması işlemini gerçekleştirirler. Lumpektomi veya eksizyonel biyopsi ise genel anestezi altında ve genel cerrah tümörünün tümör çevresindeki meme dokusunu ameliyat ederek bulunduğu bölgeden temizleme işlemini gerçekleştirmektedir.
En güvenli yöntem fibroadenomların cerrahi olarak yani ameliyatla çıkarılmasıdır. Çünkü bu yöntemde fibroadenom parçalanmadan bütün olarak çıkarılır. Patolojik inceleme tam olarak yapılır ve fibroadenomun tekrarlaması yani nüks etmesi ameliyat yönteminde hemen hemen hiç görülmez çünkü fibroadenom parçalanmadan bir bütün olarak çıkarılmaktadır.
Biz periareolar insizyon dediğimiz meme başındaki kahverengi ve beyaz cilt sınırından memede iz bırakmadan fibroadenomları çıkartmaktayız. En iyi estetik sonuç bizim kullandığımız periareolar insizyon yöntemiyle elde edilmektedir.
Cerrahi yöntemle ya da diğer yöntemlerle çıkartılan fibroadenom tümörleri iyi huylu olmasına karşın bu tümörlerin insan vücudunda tekrarlama riski bulunmaktadır. Yeni bir tümör oluşması durumunda bu tümörün türünü tespit etmek için muayene, radyolojik görüntüleme ve biyopsi ile tümörün fibroadenom olup olmadığının çok iyi bir şekilde kontrol edilmesi gerekmektedir. Ameliyat sonrasında da karşımıza ağrı, kanama, şişme ve akıntı gibi enfeksiyon belirtileri çıkabilmektedir.
Çıkartılan fibroadenom tümörünün boyutuna göre vücuttan çıkan bir kütle bulunmasından kaynaklı olarak şekil bozuklukları yaşanmakla birlikte gelişen teknoloji sayesinde böyle bir durumla çok nadir karşılaşılmaktadır.
İşlem tek bir fibroadenom için 15-30 dakika arasında sürmekle birlikte hastanın tümör sayısı ve sağlık durumu gibi nedenlerden kaynaklı olarak ameliyatın süresinde değişimler meydana gelebilmektedir. Genel olarak ameliyat için uzun bir süreç gerekli olmamakla birlikte ameliyatta kullanılan yönteme göre diğer uygulamalar seanslar şeklinde ya da aralıklarla yapılabilir. Bu tümörün ve hastanın durumuna göre değişiklik arz edebilir.
Fibroadenom adı verilen tümörler iyi huylu olmakla birlikte tekrar etme sıklığının yüksek olmasından kaynaklı dikkatli bir şekilde gerçekleştirilmesi gereken bir süreç olarak karşımıza çıkar.
Ameliyattan sonra iyileşme hızı hasta yaş, genel sağlık durumu ve hastaya uygulanan işlem türüne göre farklılıklar gösterebilmektedir. Bu ameliyattan sonra iyileşme fibroadenomun ne kadar büyük olduğuna ve hangi çıkarma yönteminin kullanıldığına bağlıdır.
Hastanın cerrahi yarayı uygun şekilde önemsemesi ve bu yaraya ameliyat sonrasında dikkat etmesi oldukça önemlidir. Enfeksiyonun vücuda girmesini dışlamak için ameliyattan belli bir süre sonrasına kadar sadece duş almasına izin verilir. Sıcak su yerine daha ılık su duşlarda tercih edilmektedir. Bu süreçte hasta genel olarak bir hafta içerisinde günlük hayatına yavaşça dönmeye başlamaktadır.
Geçirilen ameliyat sonrası vücudun daha çabuk toparlanması ve daha çabuk iyileşmesi için beslenme çok önemli bir konumda yer alır. Herhangi bir ameliyat sonrasında kişinin fiziksel ve ruhsal durumu sebebiyle iştahının normalden daha az olması ve yiyeceklerde tat kaybının yaşanması mümkündür.
Vücudunuzun ihtiyaç duyduğu vitamin, protein ve mineralleri almak için çabalamak gerekir. Kişi ameliyat olduğu bölgeye göre yeme içme alışkanlıklarını düzenlemeli. Hangi ameliyatı olursa olsun sigara, alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durmalı ve kendisine dikkat etmelidir.
Fibroadenomlar için uygulanan tedavi sonrasında hastanın dikkat ve özen göstermesini gerektirecek noktalar bulunmaktadır. Bakım ve temizliğe dikkat etmek, işlem yapılan bölgeye dikkat edilmesi, çarpma, ezilme gibi eylemlerden insanın kendini koruması, ilaç kullanımını düzenli şekilde yapılması, doktor kontrolleri, tedavinin hemen sonrasında çok sıcak ya da çok soğuk su ile temas etmeme ve bolca istirahat dikkat edilmesi gereken noktalar arasındadır. Hasta için gerekli durumlarda rehabilitasyon süreci de uygulanabilmektedir. Bu süreçte ne kadar dikkatli olunursa o kadar kolay iyileşme sağlanır.
Fibroadenom Ameliyatı süreci birçok kişi için oldukça önemli bir süreç ve bu konu ile ilgili oldukça dikkatli bir şekilde hareket etmek son derece önemli. Bundan kaynaklı olarak da birçok kişi, “Fibroadenom Ameliyatı İçin Hangi Bölüme ve Doktora Gidilmelidir?” sorusuna çok doğal bir şekilde cevap arayabiliyor. Bu konu ile ilgili olarak birçok kişinin radyoloji doktorlarına başvurduğunu ifade etmek burada kesinlikle doğru olacaktır. Uzman Radyoloji Doktorları, Fibroadenom Ameliyatı ile ilgili olarak sizlere gerekli bilgileri aktaracaktır ve süreç hakkında net bir şekilde fikir sahibi olmanızı sağlayacaklardır. Böylece en kısa sürede sağlığınıza kavuşmanız ve sorunları aşmanız da mümkün olabilir, şimdiden geçmiş olsun.
Fibroadenom ameliyatı hastalığın durumu ve ameliyatın yapıldığı yere göre farklılıklar göstermektedir. Hastalık her kişide aynı seyirde olmayabilir. Bu yüzden bu konu hakkındaki en net bilgiyi her zaman doktor size verir. Bu yüzden süreç hakkında daha net bilgi almak isterseniz doktorunuza başvurabilirsiniz.
Fibroadenom kötüye döner mi?
Memede en sık görülen iyi huylu tümörlerin başında gelen fibroadenomlar, toplumunda yüzde 10’unda rastlanılan bir durumdur. Genellikle 20 ila 40 yaşları arasında görülen fibroadenomların kansere dönüşme ihtimali yok denecek kadar azdır. Hatta fibroadenomların memede kalmasında bir sakınca yoktur.
Fibroadenom neden oluşur?
Fiboadenomların neden ortaya çıktığı tam olarak bilinmemekle birlikte genellikle ergenlik veya hamilelik sürecinde ortaya çıkar. Menopozla birlikte kendiliğinden kaybolduğu için doğrudan östrojen seviyesinin artmasıyla ilgili olduğu düşünülmektedir.
Fibroadenom belirtileri nelerdir?
Fibroadenomlar, diğer kitlelerin aksine memede çok belirgin semptomlara yol açmaz. Bu nedenle çoğu hasta memesinde ele gelen yuvarlak, hareketli ve sert kitleleri hissettiğinde fibroadenomları fark eder. Eğer bu kitlelerin boyu küçükse kişi tarafından çoğu zaman fark edilmez.
Fibroadenomlar ağrı yapar mı?
Fibroadenomlar genel olarak ağrı yapmazlar. Çok az kişide ağrı şikâyeti görülmüştür. Nadir de olsa adet öncesinde ağrıya rastlanma ihtimali vardır.
Fibroadenom hamilelikte büyür mü?
Doğrudan hormonlarla ilgili olduğu düşünülen fibroadenomlar, hormonların belirgin bir şekilde değiştiği adet, menopoz gibi dönemlerde değişiklik gösterebilir. Özellikle de östrojen seviyesinin yükseldiği hamilelik ve emzirme dönemlerinde fibroadenomlar büyüyebilir.
Fibroadenom kendiliğinden kaybolur mu?
Fibroadenomlar, kendiliğinden büyüyüp küçülebilir. Bu sebeple hekimler, ilk fibroadenom teşhisinde belli bir zaman beklemeyi ve kitleyi gözlemlemeyi tercih eder. Aynı şekilde hamilelik veya emzirme döneminde teşhis edilen bir fibroadenom varsa aynı şekilde bekleme ve takip yoluna gidilir. Hastanın hormon seviyesinin normale dönmesi beklenir.
Fibroadenomlar alınmalı mı?
Fibroadenomlar iyi huylu tümörler olduğundan çoğu zaman herhangi bir tedavi uygulanmaz. Özellikle de hastada daha önce fibroadenom çıkmışsa ve cerrahi olarak bu kitleler alınmışsa doktor yeni kitlelerin alınması kararını geciktirebilir. Bu noktada belirleyici olan kriter ise tespit edilen kitlenin çeşitli tanı yöntemleriyle fibroadenom olduğu kesinleşmiş olmasıdır.
Fibroadenom ne zaman tehlikeli olur?
Eğer fibroadenomlar giderek büyüyorsa hekim, bu kitlenin fibroadenom dışında kötü huylu bir tümör olmasından şüphelenebilir. Aynı zamanda çevre dokulara zarar verme ihtimali de oluşabilir. Boyutu, yeri ve sayısı giderek artıyorsa bu noktada kitlelerin alınması gerekir.
Fibroadenomlar yer değiştirir mi?
Düzgün sınırları olan, sert ve lastik kıvamındaki bu kitleler çoğu zaman hareketlidir. Muayene sırasında parmakların altından kayabilir ve yer değiştirebilir.
Fibroadenom gebeliğe engel mi?
Fibroadenomlar iyi huylu kitleler olduğundan hamilelik için engel oluşturmaz hatta çoğu zaman hamilelik sürecinde fark edilirler. Çünkü bu dönemde östrojen seviyesi artığı için fibroadenomlar daha da belirgin hale gelirler.
Genel Cerrahi ve Onkolojik Cerrahi Uzmanı
1986 yılında İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Uzmanlık eğitimini Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaparak 1991 yılında Genel Cerrahi Uzmanı oldu ve aynı hastanede genel cerrahi uzmanı olarak çalıştı.
2017 yılında Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nden profesörlük unvanı alan, Prof. Dr. Gürkan Yetkin; 2021 yılının sonuna kadar Genel Cerrahi alanında Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Eğitim Görevlisi olarak çalıştıktan sonra, 2022 yılı itibari ile İstanbul Fulya’da kendi kliniğinde hasta görmekte ve çeşitli hastanelerde ameliyatlar gerçekleştirmektedir.
Tıbbi İlgi Alanları;