Medüller Tiroid Kanseri
Tiroid bezinde C hücresi ya da parafoliküler hücre olarak sınıflandırılan hücrelerden meydana gelen medüller kanser, tüm tiroid kanserlerinin %5-10 unu oluşturur. Bu tümör hastaların %30’unda ailevi (kalıtsal) nitelik göstermektedir.
Bu kanser türünün boyundaki lenf bezelerine sıçrama olasılığı, diğer tiroid kanser türlerine göre daha fazladır. Bu hastalığı taşıyan hastaların kanlarında calcitonin (kalsitonin) isimli hormon düzeyi yükselmektedir. Bu durum da hastalığın tanısında kimi zaman kolaylık sağlayabilmektedir.
Kadın ve erkekte eşit oranda görülen bu tümör, iki durumda karşımıza gelmektedir: Çoğunluğu oluşturan birinci gruptaki hastalar, 50’li ve 60’lı yaşlarda, ailesinde medüller tiroid kanseri hikayesi bulunmayan kişilerden oluşur.
Tümörleri kalıtsal (ailevi) olmamaktadır. İkinci gruptaki hastaların hastalığı kalıtsal olmaktadır. Yani ailesinde medüller kanser tespit edilen veya ileride aile bireylerinin bir kısmında medüller kanser gelişme olasılığı olan kişilerdir. Genelde daha genç yaşta bu hastalığa yakalanmaktadırlar.
MEN2a (Multipl Endoktrin Neoplazi) ve MEN2b isimli sendromların (birden fazla organ ve sistemi ilgilendiren kalıtsal anomaliler) görüldüğü hastalarda medüller tiroid kanserine karşılaşılabilmektedir.
Bu sendromlu hastalarda, başka organlar ve vücut bölgelerinde tümörler ve fonksiyon bozuklukları yanı sıra hastalığı kalıtsal olmayan hastalara göre daha genç yaşlarda tiroid medüller kanser meydana çıkmaktadır.
İki Tür Medüller Tiroid Kanseri Vardır;
Sporadik: Genellikle yaşlılarda meydana gelen ve tek bir tiroid lobunu etkileyen en yaygın medüller tiroid kanseri çeşididir.
Kalıtsal: Çoğunlukla çocukluk çağında veya yetişkinliğin erken dönemlerinde gelişir. Bu kanser türüne sahip hastalar her iki tiroid lobunda da kanser taşıyabilir ve ayrıca başka tür kanserler için de yüksek riske sahip olabilir.
Bu tür tiroid kanserinin medüller olarak adlandırılması, kanserin tiroidin medulla bölgesinde bulunmasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca medüller tiroid kanserinin bulunması ve tedavi edilmesi genellikle diğer kanser çeşitlerine göre daha zordur.
Medüller Tiroid Kanseri Ne Tür Belirtiler Verir?
Hastaların önemli bir kısmında bu tümör, boynun ön veya yan kısmında bir şişlik, kitle olarak meydana çıkar. Bu hastalıkta genellikle, boyunda kitle veya tiroid bezinde kitle, nodül dışında hastanın anlayabileceği bir belirti bulunmamaktadır.
Çok az hastada, kitlenin basısına bağlı yutma ve nefes alma ile alakalı sorunlar veya ses kısıklığı gibi belirtiler de bulabilmektedir.
Medüller Tiroid Kanseri Nasıl Teşhis Edilir?
Boyunda kitle, tiroid bezinde nodül tespit edilmesi sonrasında yapılan araştırmalarda, bu kitlenin tiroiddeki medüller kansere ya da kanserin sıçramasıyla (metastaz yapmasıyla) ortaya çıkan lenf bezesi büyümesine bağlı olarak meydana çıktığı anlaşılabilir.
Çok daha nadiren, kişinin yakın akrabalarından birinde genetik yani kalıtsal tipte medüller kanser saptanmasıyla kişi de araştırmalara tabi tutulmakta ve onun da medüller kansere ya da medüller kanser öncesi hücresel değişikliklere sahip olduğu meydana gelebilmektedir.
Her iki durumda da yapılacak tanısal araştırmalar;
- Troid ultrasonografisi,
- Troid sintigrafisi,
- Tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi, kitlelerden iğne biyopsisi alınması ve patoloji uzmanlanlarınca yorumlandırılması,
- Kanda kalsitonin adı verilen hormon seviyelerine gözden geçirilmesidir.
Bu konuda hekiminiz size gerekli bilgileri sunacaktır.
Medüller Tiroid Kanseri Nasıl Tedavi Edilir?
Medüller tiroid kanserinde esas tedavi cerrahidir. Tiroid bezinin tamamen çıkartılması, boyun orta hatta, iman tahtası ismi verilen göğüs kemiğinin arkasındaki lenf bezelerinin çıkartılması, kimi zaman da boyun yan kısımlarda bulunan lenf bezelerinin temizlenmesi (boyun diseksiyonu) yapılan cerrahi girişimlerdir.
Cerrahi uygulanan hastalarda, ameliyat sonrası dönemde radyoterapi (ışın tedavisi) de hastaların önemli bir kısmında tedaviye eklenmektedir. Bu hastalığın tedavisinde radyoaktif iyot uygulamasının (atom tedavisi) hemen hiçbir zaman faydası ve yeri yoktur.
Hasta ve hastalık için en ideal tedaviyi seçmek ciddi bir deneyim ve tıbbi bilgi gerektirir. Hekiminiz tedavinizin planlanmasında izlenecek en ideal yolu tespit edecektir.
Medüller Tiroid Kanseri Ameliyatının Ardından Başka Operasyon Ya Da Tedavi Gerekir Mi?
Çıkartılan tiroid bezi dokusunda medüller kanser belirlenmesi durumunda hastanın yaşı, cinsiyeti, başka hastalıklarının bulunup bulunmaması, tümörün büyüklüğü, mikroskopla yapılan araştırmadaki hücre nitelikleri, tümörün lenf bezlerine, çevre veya uzak organlara yayılımı gibi birçok faktör ikinci bir cerrahi (eğer alınmadıysa, tiroid bezinin diğer yarısının alınması ya da boyun lenf bezelerinin temizlenmesi) yada radyoterapi gibi ek tedavileri gündeme getirebilir.
Bütün bu etkenleri değerlendirmek ve hasta ve hastalık için en ideal tedaviyi seçmek ciddi bir deneyim ve tıbbi bilgi gerektirir. Hekiminiz tedavinizin planlanmasında izlenecek en ideal yolu tespit edecektir.
Tiroid Ameliyatlarında Sinirlerin Korunması Neden Önemlidir?
Ses tellerinin gerginliğini denetleyen süperior larengeal sinir ve ses tellerinin hareketini sağlayan inferior (rekürren) larengeal sinir, ses ve konuşma açısından çok önemli yapılardır.
Bunlardan süperior larengeal sinirin zarar görmesi durumunda hasta tiz sesleri çıkartmakta güçlük çekerken rekürren larengeal sinirin hasar görmesi durumunda genellikle ciddi ses kısıklığı söz konusudur.
Madde Madde Medüller Tiroid Kanseri
- Medüller tiroid kanseri, tiroid kanserleri arasında nispeten nadir karşılaşılan bir türüdür.
- Kadınlarda ve erkeklerde eşit oranda görülen bu tümörün ortaya çıkmasında genetik etkenler rol oynayabilmektedir.
- Radyasyona uğramanın bu tümör gelişiminde etkisi olduğu düşünülmemektedir.
- Medüller tiroid kanseri, hastaların önemli bir kısmında boyun lenf bezelerine metastaz uygulamaktadır.
- Medüller tiroid kanserinin esas tedavisi, tiroid bezinin ameliyatla çıkartılmasıdır. Hastaların önemli bir kısmında tiroid bezinin çıkartılmasının yanı sıra boyun diseksiyonu ve kimi durumlarda da radyoterapi, kemoterapi gibi ilave yöntemler de tedaviye çoğaltılabilmektedir.

1961 yılında İstanbul’da doğan Prof. Dr. Gürkan Yetkin, orta öğretimini Galatasaray Lisesi’nde tamamladı. 1986 yılında İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun olan Prof. Dr. Gürkan Yetkin, 1991 yılında Genel Cerrahi Uzmanı oldu.Prof. Dr. Gürkan Yetkin; 2011 yılında Genel Cerrahi Doçenti, 2012 yılında ise Eğitim Görevlisi oldu. 2014 yılında, Sağlık Bakanlığı’nca verilen Onkolojik Cerrahi Yandal Uzmanlık Belgesi’ni almaya hak kazandı.Meme Cerrahisi, Endokrin (Tiroid ve Guatr) Cerrahisi, Onkolojik Cerrahisi (Kanser Cerrahisi) ve Laparoskopik Cerrahi alanında çalışmalar yürüten Prof. Dr. Gürkan Yetkin; 2021 yılının sonuna kadar Genel Cerrahi alanında Sağlık Bilimleri Üniversitesi Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Öğretim Üyesi olarak çalıştıktan sonra, 2022 yılı itibari ile İstanbul Fulya’da kendi kliniğinde hasta görmekte ve çeşitli hastanelerde ameliyatlar gerçekleştirmektedir.