Meme kanseriyle ilgili endişeler, ilk tanı ve tedavi sürecinin ötesine uzanan bir yolculuk gibidir. Her ne kadar ilk teşhis ve tedavi aşaması zorlu olsa da “metastaz” yani kanserin başka bölgelere yayılması durumu da en az bir o kadar dikkat ve farkındalık gerektirir. Vücudumuzdaki organlar arasında kanser hücrelerinin dolaşımı, tıpkı şehir içinde yol alan araçlar gibidir; uzak bir semtte beklenmedik anda ortaya çıkan bir problem, günün akışını nasıl bozuyorsa metastaz da tüm planları yeniden gözden geçirmeyi gerektirir.

TanımMeme kanserinin primer tümör bölgesinden ayrılarak lenf veya kan yoluyla vücudun diğer bölgelerine yayılmasıdır. Genellikle kemikler, akciğerler, karaciğer ve beyin gibi organlara metastaz yapar.
Metastaz YollarıLenfatik Yayılım: Öncelikle koltuk altı (aksiller) lenf düğümlerine yayılır.

Hematolojik Yayılım: Kan dolaşımı yoluyla uzak organlara metastaz yapabilir.

Sık Metastaz BölgeleriKemikler: En yaygın metastaz bölgesidir. Omurga, kalça kemiği, kaburgalar etkilenebilir.

Akciğerler: Solunum problemleri, kronik öksürük ve göğüs ağrısı görülebilir.

Karaciğer: Sarılık, karın ağrısı, iştahsızlık ve kilo kaybı olabilir.

Beyin: Baş ağrısı, görme bozuklukları, denge kaybı, nöbetler meydana gelebilir.

BelirtilerMetastazın yerine göre değişiklik gösterir. Kemik metastazında ağrı ve kırıklar, akciğer metastazında nefes darlığı, karaciğer metastazında sarılık ve karın şişliği, beyin metastazında baş ağrısı ve nörolojik belirtiler görülebilir.
Teşhis YöntemleriGörüntüleme: BT (Bilgisayarlı Tomografi), MR (Manyetik Rezonans), PET-BT, kemik sintigrafisi.

Biyopsi: Metastatik bölgeden alınan örneklerin incelenmesi.

Kan Testleri: Tümör belirteçleri (CA 15-3, CEA), karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri.

Tedavi YöntemleriHedefe Yönelik Tedavi: HER2 pozitif hastalarda trastuzumab gibi ilaçlar.

Hormon Tedavisi: Östrojen veya progesteron reseptörü pozitif hastalarda tamoksifen, aromataz inhibitörleri.

Kemoterapi: Yaygın metastazda sistemik tedavi olarak kullanılır.

Radyoterapi: Kemik veya beyin metastazlarında ağrı kontrolü ve tümör küçültme amacıyla uygulanabilir.

İmmünoterapi: Triple negatif meme kanseri olan hastalarda bağışıklık sistemini güçlendirmek için kullanılır.

Prognoz (Hastalık Seyri)Metastazın yerine, yaygınlığına, kanserin biyolojik özelliklerine ve tedaviye yanıtına bağlı olarak değişir. Erken teşhis ve etkili tedavi ile yaşam süresi uzatılabilir ve yaşam kalitesi artırılabilir.
Önleme ve TakipDüzenli tarama mamografileri, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, sigara ve alkol kullanımının azaltılması, erken evre meme kanseri tedavisinden sonra düzenli kontrollerin aksatılmaması önemlidir.

Meme Kanseri Metastaz Belirtilerinin Erken İşaretleri Nelerdir?

Meme kanseri metastazının erken belirtileri, zaman zaman çok açık olmayabilir. Tıpkı bir makinenin ufak bir arıza sinyali verip sonra kendini kapatması gibi, vücut da bazı belirtileri kısa süreli gösterip saklayabilir. Bu yüzden “her zamankinden farklı” hissettiğiniz durumlara kulak vermek önemlidir. Örneğin açıklanamayan bir halsizlik veya süregelen yorgunluk, günlük yaşamda herkesin yaşayabileceği türden görünebilir; ancak bu halsizlik alışılmışın çok ötesinde ve hayat kalitesini bariz biçimde düşürüyor, üstelik dinlenince de düzelmiyorsa, metastaz yönünden değerlendirme yapılması gerekebilir.

Benzer şekilde ani kilo kaybı ya da iştahsızlık da önemlidir. Örneğin normal beslenme alışkanlığınızda büyük bir değişiklik yapmamanıza rağmen son birkaç ayda istemsizce birkaç kilo kaybettiyseniz, bu durumu takibe almak ve gerekirse bir sağlık uzmanına danışmak yerinde olur. Çünkü bu tip belirtiler vücudun artan enerji tüketimine veya metabolik süreçlerindeki bozulmaya işaret edebilir. Birçok kişi bu semptomların iş stresi, mevsimsel değişimler ya da diğer günlük sıkıntılarla ilişkili olduğunu düşünür; ancak meme kanseri sonrası süreçte bu tür belirtiler ciddiye alınmalıdır.

Erken işaretler arasındaki bir diğer önemli nokta da ısrarlı ağrılardır. Özellikle gece uykudan uyandıran veya istirahat halindeyken bile geçmeyen ağrı biçimleri, vücutta olağan dışı bir şeylerin habercisi olabilir. Yine örneklendirecek olursak, kambur bir koltukta uzun süre oturduğunuzda bel ağrısı yaşamak normaldir; fakat bu ağrı sürekli hale geliyor ve hafiflemiyorsa, metastaz gibi ciddi bir durumun göstergesi olabilir. Kısacası vücudunuzun “Ben artık böyle hissediyorum” diye fısıldadığı her farklılığı yakalamak, erken teşhis ve dolayısıyla tedavide büyük rol oynar.

Meme Kanseri Metastaz Belirtileri Kemiklerde Nasıl Ortaya Çıkar?

Kemiklerimizi, bedenimizin ana kolonları gibi düşünebiliriz. Nasıl ki bir binanın kolonu hasar aldığında tüm yapı tehlikeye giriyorsa, kemikler de vücut bütünlüğünü korumada hayati öneme sahiptir. Meme kanseri metastazında en sık tutulan yerlerden biri de kemiklerdir. Bunun erken ve en belirgin işareti ise kemik ağrısıdır. Bu ağrı, sanki kemiğin içinden geliyor gibi hissedilebilir ve geceleri artma eğilimindedir. Hafif bir pozisyon değişikliğinde dahi fark edilebilen bu ağrı, bazen günlük yaşamı sürdürmeyi dahi güçleştirecek boyuta ulaşabilir.

Kemik metastazı, yalnızca ağrıyla kendini belli etmekle kalmaz; aynı zamanda kemik dokusunun zayıflamasına da yol açar. Nasıl ki bir tahta yapı sürekli kemirildiğinde en ufak baskıyla kırılabilir hâle geliyorsa, metastatik hücreler de kemik bütünlüğünü bozarak küçük darbelerde bile kırıklara sebep olabilir. Örneğin normalde hiç sorun çıkarmayacak kadar hafif bir çarpmada veya dengesiz bir adımda beklenmedik bir kırık yaşamak, kemik metastazının önemli bir alarmıdır. Bu nedenle kemiği ilgilendiren ağrılar, özellikle de alışılmadık şekilde ortaya çıkanlar, ciddiyetle izlenmelidir.

Bazı vakalarda, omurgadaki metastazlar, omurilik kanalına baskı yaparak ciddi nörolojik sorunlara neden olabilir. “Omurilik sıkışması” dediğimiz bu durum kol veya bacaklarda uyuşma, güçsüzlük ya da hatta idrar yapma zorluğu gibi sorunlarla ortaya çıkabilir. Düşünün, omuriliğimiz vücudun ana iletişim ağı; tıpkı bir internet kablosu gibi sinyalleri her yöne taşıyor. Eğer bu kablo üzerinde baskı olursa, veri akışı (yani sinir iletimi) aksar ve vücutta çeşitli bölgelerde fonksiyon bozuklukları görülebilir. Böyle bir durum acil müdahaleyi gerektirecek kadar önemli olduğundan, kemik kaynaklı metastaz belirtilerinin fark edilmesi ve erken dönemde değerlendirilmesi çok kritiktir.

Meme Kanseri Metastaz Belirtileri Beyin Fonksiyonlarını Etkileyebilir mi?

Beynimiz, bedenimizi yöneten ana kumanda merkezi gibidir. Meme kanserinin beyne yayılması (beyin metastazı) durumunda, bu kumanda merkezindeki devreler sekteye uğrar. Bunun sonucunda hafıza, düşünme, hareket, konuşma ve hatta kişilik özellikleri bile değişebilir. Örneğin normalde çok düzenli ve planlı bir kişi aniden unutkanlıklar yaşamaya, günlük işlerini aksatmaya başlayabilir. Basit bir örnek vermek gerekirse, sürekli olarak telefonu nereye koyduğunu unutma ya da bir konuşmayı sık sık kesip konuyu hatırlayamama durumu sıradan bir dalgınlık gibi görünse de bazen daha ciddi bir soruna işaret edebilir.

Beyin metastazında, hafıza ve dikkat süreçlerindeki bozulmaların yanı sıra sık tekrarlayan baş ağrıları da dikkat çekicidir. Bu baş ağrıları, özellikle sabahları uyanır uyanmaz hissedilen ve şiddetli bulantı veya kusmayla birlikte görülebilen türden olabilir. Sebebi ise beynin kafatası içinde yer aldığı kapalı alanda artan basınçtır. Tıpkı çok dolu bir balona fazladan hava üflemeye çalışmak gibi, tümör varlığı beynin normal işleyişini sıkıştırır ve basıncı yükseltir. Bu durum baş ağrısının yanı sıra görme, konuşma bozuklukları veya dengesizlik gibi nörolojik semptomlara da zemin hazırlar.

Bazı hastalarda nöbet (havale) şeklinde belirtiler de ortaya çıkabilir. Beyindeki anormal elektriksel aktivite, kontrolsüz kasılmalar ve bilinç değişimleriyle kendini gösterir. Bunun yanı sıra ruh hâlinde dalgalanmalar, sinirlilik, duygusal çöküş gibi belirtiler de beyin metastazının habercisi olabilir. Elbette her baş ağrısı, her unutkanlık veya her duygu durumu değişikliği beyin metastazı anlamına gelmez, ancak özellikle meme kanseri geçmişi olan bireylerde bu belirtiler uzun sürüyorsa, mutlaka hekime danışılmalıdır.

Sürekli Ağrı, Meme Kanseri Metastaz Belirtilerini Belirlemede Ne Rol Oynar?

Ağrı, aslında bedenin bizlere gönderdiği bir “alarm sinyali”dir. Kendiliğinden ortadan kalkmayan, kronikleşen veya giderek şiddetlenen ağrılar, sıklıkla metastazın ilk uyarılarından biri olabilir. Meme kanseri metastazında en çok şahit olunan senaryolardan biri kemik ağrılarıdır. Ancak bununla sınırlı kalmaz; karaciğer, akciğer veya beyin metastazları da bulunduğu bölgenin özelliklerine göre farklı ağrı türlerine yol açabilir.

Örneğin akciğer metastazı yaşayan kişiler derin nefes alma sırasında göğüste bir baskı, hatta keskin bir ağrı hissedebilir. Bu durum bazen zatürre veya bronşit gibi solunum yolu hastalıklarına benzetilir. Benzer şekilde karaciğer metastazı karın sağ üst bölgesinde veya sırtta dolaylı ağrılara sebep olabilir. Öte yandan beyin metastazı ise kafa içi basıncın artışıyla gelen baş ağrılarını tetikler. Dolayısıyla “vücudumda bir ağrı var ama geçmiyor” ya da “sıradan bir ağrıydı, ancak giderek artıyor ve hiçbir ağrı kesiciye yanıt vermiyor” gibi ifadeler, doktor ziyaretini gerektiren önemli sinyallerdir.

Ağrı, kimi zaman geceyi uyumadan geçirtecek kadar şiddetli olabilir. Özellikle kemik metastazlarında geceleri artan ağrı profili çok tipiktir. Bedenin dinlenme moduna geçtiği saatlerde bu ağrının şiddetlenmesi, günlük hayatı derinden etkiler. Unutmayalım ki ağrı hem fiziksel hem de ruhsal sağlığımızı şekillendiren önemli bir faktördür. Sürekli ağrıya maruz kalmak, uykusuzluk, depresyon ve stres gibi ek sorunları da doğurabilir. Bu nedenle metastaza bağlı ağrı yaşıyor olabileceğinizi düşünüyorsanız, mutlaka bir uzmanla görüşmek büyük önem taşır.

Açıklanamayan Kilo Kaybı ve Yorgunluk, Meme Kanseri Metastaz Belirtileriyle İlgili midir?

Vücudumuzda, günlük yaşantımızı devam ettirmek için belirli bir enerji döngüsü bulunur. Bu döngü, tıpkı bir arabanın yakıt tüketimi gibidir; fazla zorlanmadığımızda veya yol koşulları elverişli olduğunda aracımız daha az yakıt yakar. Ancak meme kanseri metastazı gibi durumlarda vücut, aralıksız çalışan bir motora benzer: Kanser hücreleri büyürken ve yayılırken, normal hücrelerin aksine çok daha fazla enerji tüketebilir. Sonuç olarak dışarıdan ekstra bir efor sarf etmesek bile “sebebi bilinmeyen” bir kilo kaybı yaşayabiliriz.

Bu kilo kaybı çoğu zaman iştahsızlıkla birlikte gelir. Eskiden yediğiniz yiyeceklerden keyif alamamak ya da kısa sürede doymak, metabolik süreçlerdeki değişimin bir yansımasıdır. Burada, psikolojik etkenler de devreye girebilir; kaygı ve stres iştahı ciddi anlamda etkileyebilir. Ancak fiziksel bir rahatsızlık (örneğin tümörün hormonal dengesizlik yaratması) da aynı duruma sebep olabilir. Eğer birkaç hafta veya ay içerisinde, herhangi bir diyet veya yoğun egzersiz yapmadan belirgin bir kilo kaybı yaşadıysanız, bu durum “vücudun yardım çağrısı” olarak değerlendirilebilir.

Benzer şekilde “yorgunluk” da metastazın habercisi olabilir. Hepimiz zaman zaman yoruluruz, ancak bu yorgunluk, dinlenmeye rağmen geçmiyor ve günlük aktiviteleri sürdürmeyi neredeyse imkânsız hâle getiriyorsa, üzerinde durmak gerekir. Yorgunluk, vücuttaki kanser hücrelerinin artan enerji ihtiyacından kaynaklanabileceği gibi, bağışıklık sisteminin devamlı savaş hâlinden de ileri gelebilir. Tüm bunlar meme kanseri sonrası dönemde metastaz araştırması için uyarıcı işaretlerdir. Bu semptomların varlığı, her zaman metastaz olduğu anlamına gelmese de kontrol edilmesi ve gereken testlerin yapılması büyük önem taşır.

Görme veya Konuşma Üzerindeki Etkiler Meme Kanseri Metastaz Belirtileri Olarak Nasıl Görülür?

Beynimizde görme ve konuşma işlevlerinden sorumlu belirli alanlar bulunur. Örneğin gözlerden gelen görsel bilgileri işleyen bölgeler arka kısımda (oksipital lob), konuşma ve kelime üretimiyle ilgili merkezler ise daha çok sol beynin ön ve yan kısımlarında (frontal ve temporal lob) yer alır. Meme kanseri hücreleri bu bölgelere ulaşırsa, görsel ve dilsel işlevlerde aksaklıklar ortaya çıkabilir. Düşünün, televizyonun anteni bozulmuş gibi görüntü paraziti yaşarsınız ya da radyo frekansı karışırsa bazı kelimeleri duymazsınız; aynı şekilde beyin bölgesine zarar veren metastaz da görme ve konuşma kanallarını “karıştırabilir”.

Görme bozuklukları basit şekilde bulanık görme ile başlayıp çift görme (diplopi) ya da görme alanında kayıplar şeklinde ilerleyebilir. Özellikle araç kullanırken veya merdiven inip çıkarken fark edeceğiniz bu değişiklikler, başlarda ufak tefek göz kusurları sanılabilir. Ancak bir göz hekimi muayenesinde gözlerde doğrudan bir sorun tespit edilemezse, beyin kaynaklı bir problem ihtimali araştırılmalıdır. Keza konuşma bozuklukları da bazen “dil sürçmesi” gibi görünse bile, tekrarlayıcı ve artan sıklıkta yaşanıyorsa metastaz olasılığını akla getirebilir.

Bazı hastalarda ise okuma ve yazma yeteneğinde bozulmalar gerçekleşir. Beynimizdeki konuşma ve dil işleme merkezleri aynı zamanda okuyup yazmayı da koordine eder. Eğer metastaz, bu bağlantıyı sekteye uğratırsa, bir metni anlamakta veya kelimeleri bir araya getirmekte güçlük yaşanabilir. Bu tip belirtiler basit unutkanlıklarla karıştırılmamalıdır. Elbette herkes zaman zaman bir kelimeyi hatırlamakta zorluk çekebilir; ancak sıklaşan ve açıklanamaz şekilde konuşma, anlama veya görme bozuklukları varsa, bu sinyalleri dikkate almak yerinde olur.

Bulantı ve Kusma, Meme Kanseri Metastaz Belirtileri Olarak Ne Anlama Gelir?

Bulantı ve kusma, birçok farklı durumda karşımıza çıkabilen “genel” semptomlardır. Mide üşütmesi, gıda zehirlenmesi, stres veya hamilelik gibi çok çeşitli sebepleri olabilir. Ancak meme kanseri olan veya tedavi geçmişi bulunan kişilerde bu belirtiler uzun süreli veya tekrarlayıcı bir şekilde devam ediyorsa, bir başka tabloyu da akla getirebilir: metastaz. Burada önemli nokta, bu semptomların altındaki organik nedenlerin araştırılmasıdır.

Bulantı ve kusma, özellikle karaciğer veya beyin metastazlarında daha belirgin şekilde görülebilir. Karaciğerin hasar görmesiyle vücutta toksik maddelerin birikimi artabilir ve bu da mide bulantısını tetikleyebilir. Öte yandan beyin metastazı, beyin omurilik sıvısı basıncını artırarak “merkezi” kaynaklı bulantı-kusma ataklarına yol açabilir. Bu durum sabahları şiddetli baş ağrılarıyla birlikte gelen kusma nöbetleri şeklinde de kendini gösterebilir.

Tabii bir de tedavi kaynaklı bulantı ve kusma söz konusudur. Kemoterapi, radyoterapi veya hedefe yönelik ilaçlar, yan etki olarak mide bulantısı yapabilir. Bu ayrımı yapmak oldukça önemlidir çünkü her bulantı atakları “metastaz oldu” demek değildir. Ancak tedaviniz sonlandıktan ve ilaçların etkisi büyük ölçüde geçtikten sonra bile bu sıkıntılar devam ediyorsa veya aniden şiddetli bir biçimde ortaya çıkıyorsa, altta yatan nedeni araştırmak için bir uzmana görünmek akıllıca olabilir. Yapılacak kan testleri, görüntüleme yöntemleri ve diğer tetkikler ile bu semptomların kaynağı netleştirilerek gerekli müdahaleler planlanabilir.

Denge Sorunları veya Baş Dönmesi, Meme Kanseri Metastaz Belirtileri Midir?

Denge sorunları ve baş dönmesi, genellikle iç kulak rahatsızlıkları veya tansiyon dalgalanmalarıyla ilişkilendirilir. Ancak özellikle meme kanseri öyküsü olan kişilerde, bu belirtilerin uzun sürmesi veya beklenmedik şekilde şiddetli olması durumunda beyin metastazı ihtimali de göz önünde bulundurulmalıdır. Beynin denge merkezi, cerebellum adı verilen bölgede yer alır ve buradaki bir metastaz, sanki yokuş aşağı koşarken tökezleme hissini daimî hâle getirebilir.

Baş dönmesi bazen “odam dönüyor” şeklinde bir his (vertigo) ya da sadece kısa süreli bir dalgalanma şeklinde ortaya çıkar. Bu duruma bulantı, kulak çınlaması veya işitme kaybı da eşlik ediyorsa, iç kulağa yönelik bir inceleme yapmak yerinde olabilir. Öte yandan beyin metastazı şüphesi varsa görüntüleme teknikleri (MR, BT) ile durum netleştirilir. Bazı vakalarda, gövde veya kol-bacak koordinasyonunda bozukluk, yürümede dengesizlik, hatta düşme eğilimi gibi belirtiler ön plana çıkar. Denge, aslında gözler, iç kulak ve beyin arasındaki uyumlu bir ekip çalışmasının ürünüdür. Ekip üyelerinden biri sorun yaşıyorsa, yürümek veya bir noktaya odaklanmak bile çaba gerektirebilir.

Dengede yaşanan bu tip sorunlar, bazen çok hafif seyreder ve insanlar “belki de yorgunluktandır” diyerek üzerinde durmaz. Fakat özellikle meme kanseri tedavisi almış birinde, tekrarlayan ve şiddeti artan baş dönmeleri veya denge kayıpları yaşıyorsanız, vakit kaybetmeden değerlendirme yapmak gerekir. Çünkü erken fark edilen beyin metastazları, gecikmiş vakalara kıyasla tedaviye daha iyi yanıt verebilir ve yaşam kalitesini daha iyi koruma şansı sunar.

Davranış Değişiklikleri Meme Kanseri Metastaz Belirtileriyle Nasıl Bağlantılıdır?

İnsan beyni, duygu, düşünce ve davranışlarımızın merkezini yönetir. Meme kanseri metastazı beyinde konumlandığında, sinir hücrelerinin iletişim kurduğu bölgeleri etkileyerek pek çok değişikliğe yol açabilir. Örneğin daha önce oldukça sakin, anlayışlı ve pozitif tutumlu biri olan bir kişi birdenbire huysuz, sabırsız veya gergin hâle gelebilir. Bu duruma, genellikle frontal lob metastazları neden olur; frontal lob, kişiliğimizin önemli bir parçasını şekillendiren bölgedir.

Davranış değişiklikleri yalnızca öfke ve sabırsızlıkla sınırlı değildir. Bir kişi, eskiden hiç ilgisini çekmeyen konulara aşırı ilgi gösterebilir ya da tam tersi, sevdiği aktivitelere karşı ilgisini kaybedebilir. Aynı şekilde karar verme süreçlerinde bozukluk, dikkatsizlik, planlama zorluğu veya dürtüsellik de gözlenebilir. Bu tür değişiklikler, bazen depresyon veya kaygı bozukluğu gibi psikiyatrik durumlarla karıştırılabilir. Fakat meme kanseri geçmişi olan birinde, söz konusu değişiklikler hızla ve belirgin şekilde ortaya çıkıyorsa, nörolojik kökenli bir sorun araştırılmalıdır.

Ayrıca kronik yorgunluk ve ağrının da davranışlar üzerinde dolaylı bir etkisi vardır. Sürekli ağrı çeken veya bitkin hisseden biri, sosyal hayattan geri çekilebilir, daha fazla dinlenmeye ihtiyaç duyabilir ya da uykusuzluk nedeniyle aşırı tepkiler verebilir. Bu tabloyu daha da karmaşık hâle getiren, bazen tedavi ilaçlarının yarattığı hormonal veya nörokimyasal değişikliklerdir. Sonuç olarak davranış değişiklikleriyle karşılaşıldığında, metabolik, nörolojik ve psikolojik faktörleri bir arada değerlendirmek, olası metastaz ihtimalini atlamamak için önemlidir.

Meme Kanseri Metastaz Belirtilerinde En Sık Görülen Metastaz Yerleri Nelerdir?

Meme kanseri hücreleri, kan dolaşımı veya lenfatik sistem yoluyla vücudun farklı bölgelerine sıçrayabilir. Bu yolculukta en sık uğranan duraklar kemikler, akciğerler, karaciğer ve beyindir. Bir an için vücudu şehirlerarası yolların birleştiği dev bir harita gibi düşünün: Bazı kavşaklar daha çok trafik alır. İşte meme kanseri hücreleri açısından da belli “duraklar” daha cazip hâle gelir.

  • Kemikler: En sık rastlanan metastaz bölgesi kemiklerdir. Özellikle omurga, kalça kemiği (pelvis) ve uyluk kemikleri (femur) ön plandadır. Burada ağrı, kırıklar ve bazen omurilik sıkışması gibi durumlar görülebilir.
  • Akciğerler: Burada meydana gelen metastaz genellikle nefes darlığı, kuru öksürük, göğüs ağrısı ve tekrarlayan solunum yolu enfeksiyonları şeklinde belirti verir. Akciğer, oksijen alışverişinin merkezidir; bu yüzden kanser hücreleri için de iyi damarlanmış bir ortamdır.
  • Karaciğer: Karın sağ üst tarafında ağrı, sık sık mide bulantısı, iştahsızlık, hatta göz aklarında sararma (sarılık) gibi belirtiler karaciğer metastazına işaret edebilir. Karaciğerin oldukça zengin damar ağı, kanser hücrelerine adeta “besleyici bir toprak” sağlar.
  • Beyin: Daha nadir görülse de en çok korkulan metastaz bölgesinden biridir. Baş ağrıları, görme-bozuklukları, nöbetler, duygu durum değişiklikleri ve denge problemleri burada dikkati çeker.

İstanbul'daki Muayenehane Konumu

WhatsApp Hemen Bilgi Al
Bize Ulaşın!