Kadınlarda Göğüste Ağrı ve Şişkinlik

Regl meme ağrısı, doğurganlık zamanının yaygın bir belirtisidir: 10 kadından 7’sinin bu tür bir rahatsızlığı en az bir kez yaşadığı tahmin edilmektedir. Çoğu zaman, meme ağrısı adet öncesi döneme denk gelir ve birçok kişi tarafından adetin başlamasından önce gelen bir sinyal olarak yorumlanır.

Bu vakalarda siklik mastalji (adet döngüsü ile ilişkili meme ağrısını belirtmek için kullanılan tıbbi terim) akıntının başlangıcı yaklaştıkça kötüleşir ve sonraki günlerde kademeli olarak geriler.

Dönem Göğüs Ağrısı ve Şişkinlik: Nedir?

Dönem meme ağrısı (veya döngüsel mastodini), adet akışının başlangıcından önceki günlerde ortaya çıkan ve her iki memeyi de etkileyen fizyolojik bir semptomdur. Ne kadar endişe verici ve can sıkıcı olsa da, adet öncesi meme ağrısı iyi huylu bir semptomdur ve patolojik nedenlere bağlı değildir.

Sebepler Nelerdir?

Dönem meme ağrısı, adet öncesi döneme özgü hormonal varyasyona bağlıdır: meme dokusu aslında son derece hassastır ve her ay meydana gelen hormonal dalgalanmalara karşı hassastır.

Adet Öncesi Göğüs Ağrısı ve şişlik

Meme ağrısı ve şişkinlik adetin başlamasından önceki günlerde ortaya çıkarsa, her iki memeyi de etkiler, bunun nedeni kandaki östrojen seviyelerinin artmasıdır. Bu kadınlık hormonları  progesteron ile birlikte adet döngüsünü (aylık) kontrol eder ve birçok işlevi etkiler. Bir yan etki olarak meme bezinin geçici olarak genişlemesini desteklerler, bu da gerilim üretir ve az ya da çok vurgulanmış bir rahatsızlık görüntüsüne neden olabilir.

Menstrüasyon sırasında ve sonrasında meme ağrısı

Bazen, bir veya her iki memede ağrılı sancılar, gerginlik, şişlik ve ağırlık gibi özellikler varsayılarak, adet öncesi döneme özgü memede ağrı hissinin daha uzun sürmesi mümkündür. 

Bu rahatsızlıklar koltuk altlarına ve kola da yayılabilir ve adetin ritmindeki düzensizlikler (erken veya gecikmeli) ile ilişkilendirilebilir.

Bu durumlarda neden, yumurtalıkların işlevselliğindeki bir değişikliğe ve özellikle bu organların normalden daha yüksek miktarlarda östrojen veya daha az progesteron salgılamasına bağlı olabilir. Genellikle, özellikle stresli bir dönemden kaynaklanan geçici bir rahatsızlıktır ancak bazı patolojik durumlarla da ilişkilendirilebilir.

Göğüs Ağrısı: Göğüsler Neden Ağrıyabilir ve Ne Zaman Endişelenmeli?

Dönem meme ağrısı farklı çağrışımlar yapabilir, yani meme hassasiyeti hissinden donuk ve sürekli bir ağrıya kadar değişebilir. Döngüsel mastodini, basit bir ağırlık hissi olarak da kendini gösterebilir veya bıçak saplanması gibi batma ağrıları ile kendini gösterebilir. Kural olarak, siklik mastalji iki taraflıdır, bu nedenle adet döngüsü ile ilişkili tipik meme ağrısı genellikle her iki memeyi de etkiler.

  • Regl dönemi göğüs ağrısı bazı hareketlerle daha da kötüleşebilir: Birçok kadın koşarken, cinsel aktivite sırasında, büyük kutuları kaldırırken veya başka birini kucaklarken ağrının arttığını bildirir.

Adet dönemlerinden kaynaklanan meme ağrısı neredeyse her zaman iyi huylu olsa da, aşağıdaki durumlarda doktorunuza görünün:

  • Regl dönemi göğüs ağrısı özellikle yoğundur, öyle ki normal günlük aktiviteleri yapmanıza engel olur;
  • Meme ağrısı zamanla kötüleşir ve adet bittikten sonra da geçmez;
  • Meme ağrısı kesin bir noktada lokalizedir ve yaygın analjeziklerle geçmez;
  • Göğüsler topaklıdır ve anormal, sert kitleler adet akışından sonra erimez;
  • Meme ağrısı bir ayda 15 günden fazla sürer;

Dönem meme ağrısı, aşağıdaki durumlarda endişelenmenize neden olmamalıdır:

  • Menstrüasyondan sonra geriler;
  • Memenin şekli doğaldır;
  • Göğüs uçları geri çekilmez ve sütsü maddeler salgılamaz.

Kendi Kendine Muayene: Meme Sağlığını Korumak İçin Sağlıklı Bir Alışkanlık

Doktorların tavsiye ettiği gibi, kendi kendine meme izlemi 20 yaşından itibaren sabit bir randevu olmalı ve en az ayda bir kez, adetin bitiminden bir hafta sonra yani hormonal aktivite dinlenme halindeyken ve göğüsler hareket halindeyken tekrarlanmalıdır

Kendi kendine değerlendirme testi, memenin yapısını ve genel görünümünü bilmeye izin verir, bu nedenle kadının aynı temel fizyonomi ile ilgili herhangi bir olağandışı değişikliği erken tespit etmesine olanak tanır. 

Doğru ve düzenli yapılırsa, kendi kendini muayene ileri evre kanser teşhisi riskini sınırlayabilir, bu nedenle geçerli bir “önleme” aracını temsil eder. Kendi kendine meme muayenesi sırasında bir yumru bulunursa, zararsız bir bulgu olabileceğinden paniğe kapılmaya gerek yoktur, ancak memenin gerçek durumunu belirlemek için uygun enstrümantal testleri gösterebilecek olan doktoru bilgilendirmek önemlidir.