Meme Kanseri İçin Hangi Bölüme / Doktora Gidilir?
Meme kanseri özellikle kadınlarda en çok görülen kanser türü olarak bilinir. Günümüzde son derece yaygın bir kanser türü olarak bilinen meme kanseri genelde, yani büyük oranda kadınlarda görülen bir hastalıktır. Ancak durum böyle olsa da bu hastalığa zaman zaman erkeklerin de sahip olabildiği birçok kez gözlemlenmiş olan bir durumdur.
Meme kanserinin bir takım farklı belirtileri olabilmektedir. Hastalıkta erken tanı, meme kanseri farkındalığının artması ve bu hastalığa karşı geliştirilmiş olan yeni tedavi yaklaşımları iyileşme başarısını oldukça artırmıştır. Bu gibi gelişmeler sayesinde günümüzde meme kanserinin başarılı tedavi ve sağ kalım oranları ciddi seviyede bir artış göstermiştir.
Peki ya meme kanseri neden olur? Bu kesin anlamda cevap verilmesi çok zor bir sorudur. Meme kanseri de diğer kanser türleri gibi kesinleşmiş bir sebep sonuç durumuna sahip değildir.
Yine diğer kanser türleri gibi meme kanserine de birçok farklı durumun sebep olabildiği tahmin edilmektedir. Hastalık, tüm vücudumuzu kaplayan, hatta bizleri, yani canlıları oluşturan hücrelerde yaşanan bir takım problemler sonucu ortaya çıkar.
Kişinin meme dokusundaki hücreler kontrolsüz ve aşırı bir şekilde büyüyüp yayılır ve vücudu istila ederler. Bu süreç diğer kanser türleri ile son derece benzer bir süreç olmak ile birlikte kişide sürecin sonunda meme kanserleri oluşur. Bu kanserlerin oluşum nedenleri daha önce de belirttiğimiz gibi kesin olarak bilinmemektedir.
Birçok farklı nedenin birleşimi ile oluştuğu tahmin edilen bu kanserler bazı faktörlere dahil olan bazı kişilerde daha kolay oluşabilmektedir. Bu faktörler ise kadın olmak, 50 yaşını aşmış olmak, geç menapoz, erken menarj, çeşitli hormon tedavileri ve ailede geçmiş kanser vakası yaşanmış olmasıdır.
Faktörlerden en büyük ve en çok göze çarpanları pek tabi hastanın genetik yatkınlığı, yani ailede daha önce yaşanmış olan bir kanser hikayesi olacaktır.
Kanser genelde genetik yatkınlığı olan kişilerde daha fazla ortaya çıktığı gözlemlenmiş olan bir hastalıktır. Kanserin bu türünde, yani meme kanseri hastalığında da bu durum aynıdır.
Meme kanseri hastalığı kişiden kişiye değişim gösterebilmek ile birlikte çok belirgin semptomlara sahip olabilir. Ancak yine kişiden kişiye değişim gösterebilmek ile birlikte hastalık sinsi bir şekilde de büyüyebilir ve bu gibi durumlarda semptomlar normal hastalara göre çok daha az belirgin ve fark edilebilir olacaklardır.
Bu nedenle semptomlara sahip olmayan hastaların bile belirli periyodik aralıklar ile meme kanseri muayenesi olmaları çok büyük, hatta hayati bir öneme bile sahip olabilmektedir.
Meme kanserinin bilinen semptomları genelde memede yumru, şişlik ve artmış yoğunluk halidir. Meme başı hassasiyeti ve meme derisinde gözlemlenen değişimler yine meme kanseri hastalığının habercisi olabilmektedirler. Meme büyüklüğü ya da konturunun değişmesi de meme kanseri hastalığına işaret ediyor olabilir.
Hastalığın nispeten daha ileri seviyelerinde daha belirgin şekilde ortaya çıkabilen semptomların başında ise meme içerisinde bulunan kitleler olacaktır. Bu kitleler genelde hastalığın teşhisinde en belirleyici olan faktör olurlar.
Meme başı çekilmesi ve hatta zaman zaman bazı hastalarda yaşanmakta olan meme başı akıntıları meme kanseri teşhisinin koyulmasını çok kolay hale getirir.
Meme başı akıntıları da dahil olmak üzere tüm bu semptomlar meme kanseri dışında başka sağlık sorunlarına da işaret ediyor olabilirler. Bu nedenle bu semptomlardan bir ya da birkaç tanesini aynı anda yaşamakta olan kişiler en yakın zamanda uzman bir hekimden yardım almalıdırlar.
Meme kanserinde de diğer kanser türlerinde olduğu gibi erken teşhis çok büyük bir öneme sahip olacaktır.
Kişi hastalıktan şüphelendiği ya da semptomlara sahip olduğunu düşündüğü anda bir genel cerrahi doktoruna başvurmalı ve en kısa süre içerisinde gerekli tetkik ve muayenelerini tamamlamalıdır. Meme kanserinde erken teşhis tedavinin başarısı için en önemli faktörlerden biri olarak bilinir.
Eğer kişiler meme kanseri şüphesi yaşıyorlar ise ziyaret etmeleri gereken doktor, ya da bölüm genel cerrahi bölümü hekimleri olacaktır. Meme kanseri tetkiklerini genelde genel cerrahlar yapmaktadır.
Hasta genel cerrah tarafından gerçekleştirilen tetkik ve muayenelerin ardından radyolojik tetkiklerini yaptırmalıdır. Radyolojik tetkikler tek başına yeterli olmayacağından hastanın öncesinde bir genel cerrahi hekimine muayene olması son derece büyük bir öneme sahip olacaktır.

1961 yılında İstanbul’da doğan Prof. Dr. Gürkan Yetkin, orta öğretimini Galatasaray Lisesi’nde tamamladı. 1986 yılında İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun olan Prof. Dr. Gürkan Yetkin, 1991 yılında Genel Cerrahi Uzmanı oldu.Prof. Dr. Gürkan Yetkin; 2011 yılında Genel Cerrahi Doçenti, 2012 yılında ise Eğitim Görevlisi oldu. 2014 yılında, Sağlık Bakanlığı’nca verilen Onkolojik Cerrahi Yandal Uzmanlık Belgesi’ni almaya hak kazandı.Meme Cerrahisi, Endokrin (Tiroid ve Guatr) Cerrahisi, Onkolojik Cerrahisi (Kanser Cerrahisi) ve Laparoskopik Cerrahi alanında çalışmalar yürüten Prof. Dr. Gürkan Yetkin; 2021 yılının sonuna kadar Genel Cerrahi alanında Sağlık Bilimleri Üniversitesi Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Öğretim Üyesi olarak çalıştıktan sonra, 2022 yılı itibari ile İstanbul Fulya’da kendi kliniğinde hasta görmekte ve çeşitli hastanelerde ameliyatlar gerçekleştirmektedir.