Sigara Yine Başrolde; Periduktal Mastit
Kadınların en çok şikâyet ettiği sağlık problemlerinin başında memede meydana gelen birtakım değişiklikler gelir. Özellikle de akıntı gibi korkutucu semptomlar meme kanseri ile ilişkilendirildiği için kadınlar bu durumda daha fazla kaygı hissederek yaşam kalitelerini düşürebilmektedir. Memeden gelen akıntılar veya diğer semptomlar çoğu zaman mastit olarak bilinen meme iltihabı sebebiyle yaşanabilir.
Birçok çeşidi bulunan mastit, sigara kaynaklı olarak yaşanıyorsa genellikle zuzka hastalığı yani periduktal mastit olarak adlandırılır. Sigaradaki toksiklerin yol açtığı bu hastalıkla ilgili merak edilenler blog yazımızda…
Periduktal mastit nedir?
Subareolar duktusların kronik inflamasyonu yüzünden gelişen periduktal mastit, en önemli risk faktörünün sigara olduğu genellikle 30 ve 40’lı yaşlardaki kadınlarda görülen bir sağlık problemidir. Sigarada yer alan zararlı etken maddelerin meme kanallarındaki duvarları zarara uğratmasıyla meydana geldiği düşünülmektedir.
Dokuların hasara uğramasıyla birlikte mikroorganizmalar çoğalmak ve yerleşmek için uygun ortamı bulabilir. Bu durumda ise memede enfeksiyon gelişebilir. Gelişen bu enfeksiyon ise periduktal mastitten başkası değildir. Bu hastalık daha çok doğurganlık çağındaki kadınlarda gözlemlenmekle birlikte bu kadınlar laktasyonda yani süt emzirme döneminde değildir.
Periduktal mastit belirtileri nelerdir?
Meme başındaki çatlaklar, yaralar, egzamalar, kabuklanma veya kötü hijyen sebebiyle meydana gelen mastitler benzer belirtiler gösterir. Periduktal mastitin ayırıcı en önemli bulguları ise areola altında gelişen inflamasyon ve apsedir.
Bunun yanı sıra;
- Meme başının yanında kitle,
- Meme başında akıntı,
- Memede ağrı ve hassasiyet
- Meme bölgesinde ateş de mastitli kişilerde görülebilir.
Periduktal mastit nasıl anlaşılır?
Meme ucunun çevresinde başlayan ve süt kanalları etrafında gelişen bu iltihapta başrol sebep sigaradır. Sigara meme başının ardında bulunan süt kanallarını tahrip eder ve iltihaplanmasına yol açar. İlk başlarda sadece deride kızarıklık ve şişlikler görülebilir.
Diyabet, kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda ve kemoterapi gören ve bu yüzden bağışıklık sistemi baskılanmış bireylerde meme başından uzak bölgelerde de apse gelişebilir.
Periduktal mastitin anlaşılabilmesi için öncelikle hastanın yaşına uygun olarak bir görüntüleme yöntemi seçilir. Bu noktada kanser ilişkisi olup olmadığını anlamak için de biyopsi yapılarak patolojiye gönderilir. Uygulanan tetkikler sayesinde hem patolojik tanı konulur hem de mikrobiyolojik inceleme sayesinde etken mikroorganizmalar ortaya konulur.
Periduktal mastit nasıl tedavi edilir?
Bu hastalığın tedavisinde birçok farklı yaklaşımı söz konusudur. Tedavinin ilk aşamasında penisilin ve sefalosporinler kullanılabilir. Antibiyotik tedavisi uygulanırsa şikayetlerde azalma görülür. Eğer tetkiklerde apse görülüyorsa mutlaka oluşum drene edilmelidir.
Bazı hastalarda apse çok dirençlidir ve drenaj sonrası nüksetme riski yüksek olduğundan sık sık tekrarlayan apse ile gelen kişilerin süt kanallarını çıkarmak gerekebilir.
Süt kanalları ameliyat ile alınır. Bağışıklık sistemi baskılanan hastaların apseleri memeden uzak bir bölgede çıksa bile yine apse drene edilerek antibiyotik tedavisi uygulanır.
Sağlıklı günler dileriz.
Sıkça Sorulan Sorular
Periduktal mastit neden olur?
Sebebi tam bilinmemektedir. Sigara kullanımı ile ilişkilidir.

1961 yılında İstanbul’da doğan Prof. Dr. Gürkan Yetkin, orta öğretimini Galatasaray Lisesi’nde tamamladı. 1986 yılında İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun olan Prof. Dr. Gürkan Yetkin, 1991 yılında Genel Cerrahi Uzmanı oldu.Prof. Dr. Gürkan Yetkin; 2011 yılında Genel Cerrahi Doçenti, 2012 yılında ise Eğitim Görevlisi oldu. 2014 yılında, Sağlık Bakanlığı’nca verilen Onkolojik Cerrahi Yandal Uzmanlık Belgesi’ni almaya hak kazandı.Meme Cerrahisi, Endokrin (Tiroid ve Guatr) Cerrahisi, Onkolojik Cerrahisi (Kanser Cerrahisi) ve Laparoskopik Cerrahi alanında çalışmalar yürüten Prof. Dr. Gürkan Yetkin; 2021 yılının sonuna kadar Genel Cerrahi alanında Sağlık Bilimleri Üniversitesi Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Öğretim Üyesi olarak çalıştıktan sonra, 2022 yılı itibari ile İstanbul Fulya’da kendi kliniğinde hasta görmekte ve çeşitli hastanelerde ameliyatlar gerçekleştirmektedir.