Guatr ameliyatından sonra sesimi kaybeder miyim?

Dünyadaki en yaygın hastalıkların başında gelen guatr hem boyunda yarattığı şişlikler hem de cerrahi operasyonlar sırasında geliştiği söylenen komplikasyonlar sebebiyle korkutucu bulunuyor.

Hem geçmişte yaşanan tahlisiz vakalar hem de kulaktan kulağa yayılan yanlış bilgiler yüzünden birçok kişi ameliyat olmayı bile ertelemeyi göze alıyor. Özellikle de guatr ameliyatından sonra sesini kaybedeceği endişesi taşıyanların sayısı epey fazla.

Peki, hastalar bu endişelerinde haklı mı, guatr ameliyatında ses kaybı yaşamak mümkün? Aslına bakılırsa yeni tıbbi yöntemler ve cihazlar bu riskleri oldukça minimum bir seviyeye çekiyor. Guatr ameliyatı sırasında hastanın sesini kaybetme ihtimali yüzde 1’lere düşerken kullanılan özel bir cihaz yardımıyla ses telleri korunabiliyor.

Guatr neden ortaya çıkıyor?

Metabolizma ve beyin fonksiyonları gibi hayati rollerde çok önemli olan tiroit hormonu, tiroit bezinde salgılanıyor. Tiroit bezinin normal seviyenin üstünde çalışmasıyla da ortaya çıkan hastalık guatr olarak tanımlanıyor.

Dünya üzerinde guatrın ortaya çıkmasındaki en yaygın sebep ise iyot eksikliğidir. İyot yokluğunda yeteri kadar hormon salgılayamayan tiroit bezine beyin sürekli baskı yapıyor ve bu durum tiroidin büyümesine yol açıyor.

Hashimoto da guatrın bir diğer yaygın sebebi olarak karşımıza çıkıyor. Bağışıklık sistemi tarafından tahrip edilen tiroit bezi, yaşadığı baskı sonucunda gerekli seviyede hormon üretemiyor ve büyüdükçe guatrı meydana getiriyor.

Guatr ameliyatında ses tellerinin zarar görme ihtimali neden var?

Guatr tedavisinde birçok farklı yaklaşım söz konusu olmasına karşın ilerlemiş vakalarda ameliyat en kesin çözüm olarak devreye giriyor. Her ameliyatta olduğu gibi guatr ameliyatının da belli başlı komplikasyon riski olsa da bunlar kabul edilebilir seviyelerde kalıyor.

Özellikle de kalıcı ses kısıklığı yaşama oranı neredeyse yüzde 1’den bile az. Geçici ses kısıklıkları ise 9 ila 12 ay arasında kendiliğinden yerine geliyor.

Bu riskin ortaya çıkmasındaki temel sebep ise tiroidin ses tellerinin çalışmasını sağlayan sinirlere çok yakın olması… Şöyle ki, ses teli sinirlerine komşu olan tiroit üzerinde yapılan operasyon esnasında oldukça hassas olan sinirler deforme olarak hasara uğrayabiliyor.

Bu durum ses kalitesinin değişmesine, ses tellerinde felce ve nefes darlığı gibi şikayetlerle sonuçlanabiliyor. Ancak bunu ‘Sinir Monitörizasyonu’ yöntemi ile önlemek mümkün.

Sinir monitörizasyonu ile ses kısıklığı riski tarihe karışıyor

Teknolojinin çığır açan gelişimi, tıp dünyasında da kullanılan yöntemleri değiştirip dönüştürüyor. Konvansiyonel yönteme göre inovatif özellikleriyle dikkat çeken birçok cihaz, eskiden zor olan operasyonları oldukça kolaylaştırıyor. Bunlardan biri olan sinir monitörizasyonu, guatr ameliyatlarında kullanılarak ses tellerinin maksimum seviyede korunmasına yardımcı oluyor.

Sinir monitarizasyonu, ameliyat esnasında ses tellerinin çalışmasını sağlayan sinirleri bulup teyit etme fırsatı sunuyor. Bu cihaz, ameliyatı yapan hekime bir çeşit kılavuzluk ederek sinirin fonksiyonu ameliyat sırasında sürekli kontrol edilmesini sağlıyor.

Sinir monitörizasyonu nasıl çalışıyor?

Sinir monitörizasyonu cihazının özel bir tüpü bulunuyor ve hasta bu tüple uyutuluyor. Spesifik bir cihaz olan sinir monitörizasyonu ile ameliyat sırasında doktor belli periyotlarda ses tellerini uyararak ses tellerinin çalışıp çalışmadığını kontrol ediyor.

Bu sayede sinire benzeyen ve kesilmesi gereken dokular uyarılarak bunun ses telleriyle ilişkili olup olmadığı anlaşılabiliyor. Hata riskinizi minimize eden bu yöntem, hastaların ameliyatlarını ertelemeye yol açan endişelerini ortadan kaldırmaya da yardımcı oluyor.

Sağlıklı günler dileriz